Skip to main content
x 

"Kendi medya grubumu kuracağım"

Cüneyt Özdemir dün gece Genç Bakış'taydı!

"Kendi medya grubumu kuracağım"
"Kendi medya grubumu kuracağım"

"Kendi medya grubumu kuracağım"
Cüneyt Özdemir dün gece Genç Bakış'taydı!
 
Enerjisi ve doğallığıyla haberciliğin farklı yüzü Cüneyt Özdemir Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta İTÜ'lü gençlerin sorularını yanıtladı...
 
İşte dün geceki Genç Bakış'ın geniş özeti;
 
Orada insanlar üşüyor hükümet kimin umurunda
- Türkiye’de gazetecilik yapmak kolay değil. Van'da sağlıkçılar çok iyi çalıştılar, kurtarma çalışmaları çok iyiydi ama koordinasyon kötüydü. Yetersizlik beceriksizlik vardı. Başbakan böyle değil dedi ama Van'da durum gerçekten biz gazetecilerin gördüğü gibiydi. Böyle haberler yaptığımız zaman gönül ister ki yahu bu nedir demek yerine teşekkür ederiz böyle bir durum varmış ve gazeteciler sayesinde öğrendik denilsin.
 
- Bu depremdeki en büyük zararı çizilen pembe tablolar verdi. Bence hükümet bürokratlar tarafından kandırıldı. Herşey iyi gösterildi. Oluşan tablo belki yardımların gitmesini engelledi.
 
- Biz artık gazeteciler olarak orada bir sorun koordinasyonda bir eksiklik varsa hepimiz söyleyebilmeliyiz. Orada insanlar üşüyor, çadır istiyor. Kimin umurunda hükümet, insanlıktan vicdandan bahsediyoruz.
 
Eleştirince dışlanıyorsunuz
- Başbakan'ı ya da bir bakanı eleştirdiğiniz zaman bir anda dışlanıyorsunuz, gezilere çağrılmıyorsunuz, programlarınıza gelmiyorlar. Ben Ahmet Davutoğlu'nu en çok eleştiren isimlerden biriyim. O yüzden hiçbir gezisine biz çağrılmıyoruz.
 
Kimse özgür basın var diyemez
- Şu an Türkiye’de özgür bir basın olduğunu kimse söyleyemez. Çok ciddi bir otosansür yaşıyor insanlar. Bir taraf olmaya zorlanıyor. Ama en azından bunu şu an televizyondan söyleyebiliyoruz. Bardağın yarısı dolu yarısı boş ama önemli olan bardağın hem boş hem dolu kısmını görebilmemiz. Oysaki biz boş tarafını görüyoruz hayır aslında bardak dolu diyorlar. Yine de gazeteciler kendi içelerinde bu sınırı zorluyor zor işler yapılıyor. Benim yine de umudum var.
 
- Biz herşeyin dozajını kaçırıyoruz. Kıvamında bir basın olsun diyoruz bir anda basının üzerine bir ağırlık çöküyor. Özgür basın olsun diyoruz bir bakıyoruz basın hemen çıkmış iş bitirmeye başlamış. İhale kovalıyor, hükümet kuruyor, koalisyon dağıtıyor, bakan transfer diyor...
 
Kendi medya grubumu kuracağım
- 21 yıldır meslekteyim. 5-6 tane savaş gördüm. Yapmadığım haber kalmadı. Belli bir mesleki doyuma ulaştığımı düşünüyorum. Hayatta da görebileceğimi gördüm. O yüzden işsiz kalmaktan, programın bir gün bitirilmesinden korkmuyorum hatta bunları düşünerek geleceğe yatırım yapıyorum. İnternet medyasında kendi sahip olduğum dijital bir medya grubu kurmaya çalışıyorum. Çünkü şu anda Türkiye'deki medyanın sermaye yapısında hep işadamları var. Ve biz gazeteciler ancak işadamlarının cesareti kadar cesur ve özgür olabiliyoruz. İki tarafa da haksızlık.
 
İş adamları destek olmalı
- Sosyal medyada beni 340 bin kişi takip ediyor. Facebook ve dipnot ile birlikte 500-600 bin kişiye ulaşıyorum.
Geleceğin medyası dijital medyada varolacak. Biz gazeteciler ayakta duracaksak böyle durabileceğiz. Medyada ekonomik bağımsızlığınız yoksa editoryal bağımsızlığınız da yok. Biz gazetecilerin bir anlamda sermayesini koyup büyüttüğü yeni bir mecra oluşturuyoruz. Burada ekonomik destek de gerekiyor tabii. Bazı iş adamları Türkiye'de demokrasi yok diye yakınıyor ama Türkiye'de demokrasi olsun diye çalışan kurumlara bugüne dek ne kadar destek verdiniz?
 
Bizi bu önyargılar mahvedecek
- Sayın Fethullah Gülen'le görüşmeye gittim, ne Gülenci olduğum kaldı ne elini öptüğüm. Radikal'de köşe yazamaya başlayacağım, hemen bak gördün mü görüştü işi kaptı diyorlar oysa 3 ay öncesinde görüşmüş anlaşmışım Radikal'le . Bir benzinlikte polis öğrencileri sıkıştırdı evire çevire dövdü. Bunun haberini yapıyoruz; bu solcu zaten ne olduğu belli öğrencileri kışkırtıyor diyorlar. Hep sen ocusun bucusun. Sağlık politikalarını beğeniyorum diyorum bak bu AK partili diyorlar. Böyle önyargılarla nereye kadar gideceğiz bilmiyorum. Bizi bu önyargılar mahvedecek.
 
Türkiye'de demokrasi var ama...
- Suriye ve diğer Arap ülkeleri ile karşılaştırırsanız Türkiye'de demokrasi var. Ama şu an çok uzun süren tutuklama süreleri var, toplu tutuklamalar yapılıyor. Pek çok gazeteci, öğretim üyesi aylarca, yıllarca yargılanmak için cezaevinde tutuluyor. O yüzden tam anlamıyla olması gereken bir demokrasi var mı ondan emin değilim.
 
Şeriattan korkarken Rusya olduk
- Biz yıllarca yanlış şeyleri tartıştık. Türkiye'ye şeriat gelecek İran oluyoruz korkusuyla yaşadık. Bugün Rusya olmaya başladık. İnsanların kendini daha az ifade ediyor, özgürlükler çok konuşulamıyor. Mesela biz Anayasayı değiştirecektik hani neden konuşamıyoruz bunu?
 
Başbakan'ın ameliyat olacağını bilmeliydik
- Biz Başbakan'ın ameliyat olacağını bilmeliyiz. Birçok denge Başbakan'ın ismi ve sağlığı üzerine kurulmuş durumda. Böyle bir düzende Başbakan'ı gizlice ameliyata sokmak bir iletişim faciası. Medeni bir şekilde bunun iletişimi kurulabilirdi.
 
Arap baharı sokağın sesiyle gelmedi
- Ortadoğu yeniden biçimleniyor ama bu biçimlenmenin tamamen sokağın sesiyle olduğunu düşünmüyorum. Arap baharı gerçekten var. Fakat bu ne kadar kendi dinamikleriyle oluşuyor ne kadar başta ABD olmak üzere diğer ülkelerin yönlendirmesiyle oluyor belli değil.
 
- Demokrasi geliyor ama bazı ülkelere. Suudi Arabistan'da kadınlar hala araba kullanamıyor ama Suriye'de Esad rejiminin ne kadar demokratik olduğu sorgulanıyor, yaptırımlar uygulanıyor. Suriye'ye demokrasi istiyoruz da neden Suudi Arabistan'a istemiyoruz?
 
Suriye'ye ambargo sonuç vermez
- Suriye’ye ambargonun çok fazla sonuç vermeyeceği belli. Aslında bu ambargo önümüzdeki zamanlarda Suriye’ye yönelik olarak yapılacak bir uluslararası müdahaleyi meşrulaştırmak için bir adım.
 
Suriye'ye gidip gerçekleri yansıtmak istiyorum
- Batı medyası ve Suriye arasında bir enformasyon savaşı var. Bu enformasyon savaşında galip gelen aslında Suriye’de de galip gelecek. Suriye gerçekleri net bir şekilde gösteremezse bir savaşa sürüklenebilir.
 
- Büyük bir manipülasyon, dezenformasyon denizindeyiz. O yüzden şu anda haberleri çok iyi okumalıyız, süzmeliyiz. Yakın geçmişte, Irak Savaşı'nda dünya kandırıldı. Benim çabam da Suriye'ye gidip gerçek tabloyu anlatmak, o tabloyu bir şekilde göstermek.
 
Dışişleri çalışıyor; Ekvator'la vize kalkmış
- Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin ne yazık ki çok bağımsız değil. Daha bağımsız hareket edilebileceğine inanıyorum.
 
- Dışişleri çalışıyor; Ekvator'la vize kalkmış. Ama bir yandan da Suriye ile savaşa paldır küldür sürükleniyoruz.
 
- Suriye’de atılacak tek bir kurşun tüm dünyada çok sert bir rüzgar estirir. Suriye'ye karşı söylem çok sertleşti. Bunu çok tehlikeli buluyorum. Yarın bölgede oluşabilecek herşeyde ilk hedef tahtasında Türkiye duruyor. Rest çekmek iyi de yarın büyük krizlerde Türkiye nasıl tavır alacak? Bu kadar net, sert sözlerin ardından yarın bir kıvılcım çıktığı zaman bu sözlerden geri adım atılacak mı? Bu çok önemli. Belki de dış işlerinin başarısı o noktada sınanacak.
 
Osmanlı doğuyor tezlerine sıcak bakmıyorum
- Bazıları emperyal düşler kuruyor. Eski Osmanlı doğuyor tezlerine hiç sıcak bakmıyorum. Türkiye'nin şu anki sınırları yeterli, yeteri kadar derdi de var bu sınırlar içinde. Bugün ambargo olur yarın savaş olur, daha farklı maceralara gitmeyi çok çok tehlikeli buluyorum.