Skip to main content
x 

Can Dündar: "CHP küçük Osman gibiydi ama şimdi doğru bir raya girdi"

Can Dündar: "CHP küçük Osman gibiydi ama şimdi doğru bir raya girdi"

Can Dündar: "CHP küçük Osman gibiydi ama şimdi doğru bir raya girdi"
Can Dündar: "CHP küçük Osman gibiydi ama şimdi doğru bir raya girdi"

Deniz Gezmiş’i anlattığı son belgeseli ‘Delikanlım… İyi Bak Yıldızlara’ ile yine çok konuşulan Can Dündar  dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış’taydı!  Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden ekrana gelen programda gençlerin sorularını yanıtladı.

İşte programın özeti;

Bugünlerin belgeseli: ‘Keşke öyle olmasaydı’
- 20 yıl sonra bugünlerin belgeselini yapsam başlığı ‘keşke öyle olmasaydı’ olurdu. Aslında son derece rahat ve iyi koşullarda olabileceğimiz bir dönemi bir gerginlik ve kavga iklimi içinde geçiriyoruz.

Dev-Genç yerine Tık-Genç
- Biz gençlikten bir olgunlaşma hali beklerken bir Orçunlaşma hali oldu. Artık Dev-Genç yerine TIK-Genç kuruldu. Tıklayarak tepki veren, facebook’ta örgütlendiğinde kendini örgütlenmiş sayan bir gençlik kitlesi var. Bunun karşısında çok ciddi mücadele yürüten bir gençlik de var ama bunların azınlıkta olduğunu görmek lazım.

Aşka Veda da aslında bir siyaset kitabı
- İtiraf edeyim Aşka Veda da aslında bir siyaset kitabı.  Aşk işin bahanesi. Çünkü genel iklim aşkı da, kadın-erkek ilişkilerini de etkiliyor. Kadın ve erkek bir bayrak yarışı içinde olmaya başladı.

Bir dizi çalışmamız var
- Yakın çağ Türkiye tarihi üzerine bir dizi çalışmamız var. Özellikle 12 Eylül sonrası Türkiye’yi anlatacağımız bir proje üzerinde çalışıyoruz.

CHP küçük Osman gibiydi
- Bugüne dek Türkiye’de herşey değişiyor, CHP Öyle Bir Geçer Zamanki’nin Osmanı  gibi  hiç değişmiyordu.  Ama şimdi doğru bir raya girdi. Laiklikten daha çok yoksulluğu vurgulayan, halkın sorunlarına sahip çıkan devletle arasına mesafe koyan bir çizginin CHP’yi doğru yola götüreceğini düşünüyorum.

Hayatımda hiç şiir yazmadım
- Ben hayatımda hiç şiir yazmadım, hiç şiirim yok. Benim adıma açılmış şiir siteleri var internette. Gazetede yazılmış yazıyı satırları mısra yapıp internete koyuyorlar. Bir şair okuyacak diye ödüm patlıyor, utanıyorum. Bir kere anneler gününde anneme yazmıştım. Onun haricinde bir denemem olmadı.

Tayyip Erdoğan, Fatih Terim ve Huysuz Virjin
- Huysuz Virjin’in belgeselini yapmayı çok istemiştim. Toplumun onda ne bulduğu, cesareti ilginç bir belgesel konusu. Kendisiyle konuştuk, bir ön çekim de yaptık.
- Aynalar belgeselini tekrar yapsam Tayyip Erdoğan, Fatih Terim ve Huysuz Virjin gibi isimler üzerine çözümlemeler yapardım.

Hatırlatıp gençleri isyana teşvik ediyorsun diyorlar
- Deniz Gezmiş belgeseliyle ilgili olarak onları hatırlatıp gençleri isyana teşvik ediyorsun eleştirisi alıyorum. Ben tersine elimden geldiğince örnek göstermeye çalışıyorum.
- Denizlerin idamına oy verenler, asılsın, acımayın diye mektup gönderenler ve onları asanlar 40 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Biz o mücadelenin kesilmesinin bugün neye mal olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

Deniz Gezmiş’e darbeci demek hakaret
- Deniz Gezmiş önemli bir devrimci. Ona darbeci demek o kuşağa yapılmış büyük bir hakaret.
- Onlar idam edilmeselerdi  muhtemelen 74 affıyla salıverilicekler ve kaldıkları yerden mücadelelerine devam edeceklerdi. Ama biz astık o insanları ve bugün muhalefete hiç tahammülü kalmamış, sol kolu budanmış sakat bir demokrasiye sahip olduk.

Denizler neden silahlı mücadeleye girdiler?
- Denizler neden silahlı mücadeleye girdiler? Çünkü o dönem Türkiye legal siyaset kanallarını tıkadı.Aynı şeyi Kürt meselesinde 1990’larda  yaşadık. Ne kadar yasal kanalları  açık bırakırsanız o kadar silahlı şiddetin önünü kapatmış olursunuz.

Denizler asıldı Kürecik hala gündemde
- Deniz Gezmiş yakalandığında Kürecik’e gidiyordu. Çünkü bu topraklarda Amerikan üslerini istemiyorlardı. Denizler asıldı ve bugün 40 yıl sonra Kürecik tekrar Türkiye’nin gündeminde. Hala orada ne yapıldığı, ne tür bir savaş için ne tür bir hazırlık yapıldığını bilmiyoruz. Ama bu ülkenin halkının bunu bilmeye hakkı var. Denizler bunun hesabını soruyordu. Onlar asıldıktan sonra bugün bunun hesabını soran kimse kalmadı. O ses, o isyancı ruh bugün neredeyse kayboldu. Denizler yenilmeseydi bugün ne üniversite, ne dershane sistemi, ne akademik özerklik böyle olurdu ne de bağımsızlığı böyle tartışırdık.

Hiçbir belgeselim sansüre uğramadı
- Bugüne kadar hiçbir belgeselimin herhangi bir bölümü kesilmedi. Sadece TRT’deyken Demirkırat’ın finalindeki idam sahnesine bir müdahale çabası oldu. O da cumhurbaşkanı düzeyinden bir karşı müdahaleyle çözümlendi.

Okur sansürü var
- Okurun da kendince bir takım sansür mekanizması var. İşine gelmeyen haberi görmüyor. Bu da önemli bir sansüre dönüşüyor. 
Sessiz yığınlarla baş başa kaldık
- Bugün  niye Türkiye’de sol yok, toplumsal muhalefet yok diye sızlamaya hakkımız yok. Çünkü bütün ses verenleri gömdük biz ve şimdi ne yazık ki sessiz yığınlarla baş başa kaldık.

İçe kapanık ve yazıdan destek bulmuş bir çocuktum
- Ben sabah koltuğa bıraktığında akşam aynı yerde bulabileceğin türden bir çocuktum. Hala tüm oyuncaklarım sağlam.  İçe kapanık ve yazıdan destek bulmuş bir çocuktum. Neyim varsa yazıya borçluyum. İşe de yazı yazarak girdim, kızları da yazı yazarak tavladım. Çocukken başlayan, insanlarla çok diyalog kuramama durumunu yazıyla aştım. Zaman içinde bunun işe yaradığını görmek hele bundan para kazanabilmek çok büyük nimet benim için. Çünkü ben bunun üzerine para vermeye razıydım.

Halk boş yere yüzde 50 oy vermez
- Halk boş yere bir iktidara yüzde 50 oy vermez. Bunun sebeplerini iyi tahlil etmek gerek.
-  Bu kadar insanın haksız yere içeride yatıyor olması ekmek derdine düşmüş kitleler için ikincil bir mesele haline geldi. Bizim ekmek ve özgürlüğü bir arada savunmamız lazım.

Kürt  sorunu belgeselleştirilmeli
- Türkiye’de Kürt  sorununun belgeselleştirilmesi, filmlere, kitaplara konu olması gerekir. Bence bu tür eserlerin ortaya çıkması çok yakındır

Okumadım ama idare ettik diyenler muteber iş adamı oldu
- Okuyup adam olma hayali gözden düştü. Bugün iş adamı diye ortaya çıkan figürlere bakın. Ben okumadım ama çok hırslıydım, babam beni küçük yaşta işe koydu diye anlatan insanları çok muteber iş adamı diye görüyoruz. Biraz çaldık, çırptık ama idare ettik iyi bir noktay ageldik diyen insanlar üniversitelerin ödül törenlerinde en muteber koltuklarda oturup en iyi ödülleri alıyorlar. Kitap kalem eğitim gözden dültü ne kadar paran varsa o sana birley getiriyor. Ben toplumun bu noktadan çok sağlıklı bir çıkış bulabileceğini düşünmüyorum.