Skip to main content
x 

Afet anında neler yapılmalı?

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan hayat kurtaracak pratik bilgiler...

Afet anında neler yapılmalı?
Afet anında neler yapılmalı?

Afet anında ne yapacağınızı biliyor musunuz? Bildikleriniz doğru mu?    

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan hayat kurtaracak pratik bilgiler... 
İTÜ Öğretim Üyesi, Afet Yönetim Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu afetlerde hayatımızı kurtaracak önemli bilgileri dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta anlattı. İşte hepimizin bilmesi gerekenler ve merak ettiklerimiz;  
 
TÜRKİYE'DE TSUNAMİ OLUR MU?
Denizin olduğu heryerde tsunami olabilir. Bizde Japonya'daki gibi bir tsunami olmaz, okyanus kıyısında değiliz ama çok büyük bir tsunami de olması gerekmiyor. 60 santimlik sel suyu 1.5 ton kaldırır. O yüzden tsunami olsun, sel olsun, bu tür afetlerde sudan uzak durmak gerek. 
TSUNAMİYİ HALKA NASIL HABER VERECEĞİZ?
Şimdi Taksim'de dolaşırken sirenler çalmaya başlasa ne yaparsınız? 10 Kasım zannedip saygı duruşunda bulunursunuz. Çünkü daha önce onu yaptınız. Sivil savunma sireni nedir, ne zaman çalınır bilmiyor insanlar. Zaten sivil savunma sirenlerini bir savaşta çalabilirsiniz, bir de 10 Kasım'da. Sel geliyor, sivil savunma sireni çalıp halkı uyarayım deseniz çalamazsınız, kanunen yasak. 
MARMARAY SAĞLAM MI?
Ben Japonlara güvenirim. Marmaray'daki prestijleri çok önemli. Yanlış bir iş yapsalar biterler. 
İSTANBUL DEPREMİ HİKAYE DEĞİL
1999 yılında Marmara'da İzmit Körfezi'nde fay hattı kırıldı. Bir ucu orada kaldı. 1912'de de diğer fayın ucu Şarköy'de kırılmıştı. 1912, 1999 ikisi kırıldı ortası şu anda sessiz, kırılmayı bekliyor. Bu bir tehlike. Hikaye değil. 
99'DA DEPREM YALNIZ BİR KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ
Depremi önleyebilse Japonlar önlerdi. Deprem insanları öldürmüyor ki? 1999 depremini sadece bir kişiyi öldürdü. O da fabrikada otururken fay hattına düşmüş. Diğerlerini hep binalar, eşyalar ve cahillik öldürüyor. 
İSTANBUL'DA DEPREM OLSA YÖNETİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Japonya'da yapılıp Türkiye'de yapılmayan şey şu; afete hazırlık toplum tabanlı değil Türkiye'de. Biz yukarıda valilik, belediye, afet yönetim merkezleri, helikopterler, haberleşme sistemleri vs. teknolojik yatırımlarla yapıyoruz. Bunlar lazım ama tek başına birşey ifade etmiyor. Bunlarla övünmek anlamsız. Bir sel oldu İzmir'de arama kurtarma ekipleri su altında kaldı. - İstanbul'da bir deprem olursa bunun yönetilmesi mümkün değil. Ne yaralı toplama noktası, ne ulaşım, ne barınma... Yapılan şeyler çok ama problemi çözecek boyutta değil. 
JAPONLARDA PARKLAR BİLE DEPREME HAZIR
Afet olduğu zaman genelde parklara, boş alanlara sığınırız. Japonlar bunu bildikleri için parkların içine, depremden etkilenmeyecek, yuvarlak su tankerleri koyuyorlar. Hatta parkları depremde yemek pişirmeye hazır şekilde ve foseptik çukurları hazır şekilde yapıyorlar.
İGDAŞ'IN HATLARI GÜVENLİ AMA ÖNEMLİ OLAN BİNALARDAKİ GAZ
İstanbul'daki İGDAŞ'ın doğalgaz hatları Tokyo'daki teknolojiyle yapıldığı için güvenli ama binalardaki tesisatlarda var olan gaz önemli. 
14 YILDA KAÇ KİŞİ GARDROBUNU SABİTLEDİ
Yatağımızın yanında bir gardrop var. 14 yıldır kaç kişi o dolabı sabitledi ya da yatağın yerini değiştirdi. Bunu da gelip belediye, valilik yapmayacak. Bizde eyleme geçmekte sıkıntı var. 
AFET AİLE PLANINIZ VAR MI?
Kesinlike bir Aile Afet Planı olması gerek. Nasıl haberleşeceğiz, nasıl biraraya geleceğiz, bunu afet öncesi konuşmuş olmamız lazım. Her deprem 17 Ağustos gibi gece olmuyor. Her birimiz ayrı yerlerde olabiliriz. Küçük çocukların çantalarında aile afet planı ve afet acil durum kartı olmalı. Çünkü deprem gibi durumlarda insan şok geçiriyor. Adınızı bile hatırlayamayabilirsiniz. 
ÇÖK-KAPAN-TUTUN VE YERİNDE SIĞINAK YAP
Halka öğretmemiz gereken 4 temel davranış şekli var. Biri ÇÖK-KAPAN-TUTUN. Diğeri Yerinde Sığınak Yap. Nükleer serpinti, zehirli gaz vs. durumlarda, tuvalet, banyo gibi, dışarı penceresi olmayan küçük yerlere girip camları, kapıları koli bandıyla bantlamak ve kapının altına ıslak banyo havlusu koyup, dışarıdan hava girişini kesmek gerek. Birkaç saat hava alabilirsiniz. Yanınıza afet çantası dediğimiz çantayı almalısınız. Radyodan takip edip, dışarıdaki hava temizlenene  kadar yerinizde bir sığınak oluşurmalısınız. Amerika'da ve birçok yerde bunun tatbikatı çok yaygın. 
İLK 3 SANİYEDE KENDİNİZİ KORUYUN
Deprem olduğu zaman önce p dalgası var alttan küt diye vurur. Sonra s dalgası vardır ve bizi sallamaya başlar. Bunların arasındaki zaman fayın uzunluğuna bağlı. Fay yakınsa çok kısa. Mesela İstanbul'da 8 saniye. Bizim deprem başladığı zaman ilk 3 saniye kendimizi korumamız gerekiyor.  - ÇÖK-KAPAN-TUTUN. Deprem olduğunda düşen eşyaların, kırılan camların hedefi olacağız. O yüzden küçülmemiz gerekiyor. 
MASA ALTI GÜVENLİ, MERDİVEN VE BUZDOLABINDAN UZAK DURUN, KAPI ARALIĞINI UNUTUN
Dersteyseniz sıra altına, evde ya da işyerindeyseniz masa altına girin  ve deprem bitene kadar tutunup bekleyin. Ve mutlaka daha önceden nerede duracağınızı düşünüp kararlaştırın. Dışarıdaysanız devrilecek şeylerden uzak durun. Merdivenler en tehlikeli yerlerdir. Önce onlar çöker. Balkonlar da çabuk çöken yerlerden biri. Kapı aralığını da unutun, güvenli değil. Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi şeyler normal zamanda bile dayansanız devrilir. Bunları etrafında durulur mu? En önce devrilecek şeyler bunlar. - Banyoda çamaşır makinesi var, ayna var ve bütün fayanslar dökülebilir. Çok güvenli değil. 
TEMPERLİ YA DA FİLMLİ CAMLAR KULLANIN
Depremde normal camlar şarapnel gibi patlar. O yüzden temperli ya da filmli cam kullanmak gerek. Gece uyurken perdelerimizin kapalı ve kalın olması lazım. Camlar kırıldığı zaman kalkıp yürüyemeyeceksiniz.Yatağınızın yanına bir çift ayakkabı ve bir el feneri koyun. 
BİNA SAĞLAMSA İÇERİDE OLMAK DAHA GÜVENLİ
Yakın bir yerde deprem olursa zaten ayakta durmanız bile mümkün olmaz. Kaçamazsınız da. Bazen dışarı çıkmak daha tehlikeli. Başınıza tabela vs. birşeyler düşebilir. Ayrıca depreme dışarıdan tanık olmak psikolojinizi daha da çok bozacaktır. Binaların inip kalktığını görmek sizin için daha korkutucu birşey olacaktır. Bina sağlamsa içeride olmak çok daha güvenlidir. 
ŞEHİR DIŞINDA HABERLEŞECEK BİRİNİ BULUN
Afetlerde en iyi haberleşme sms göndermek. Ve şehir dışında haberleşecek birini önceden belirlemeniz gerek. Ortak bir temas noktası olmalı. Telefon görüşmelerinizi de çok kısa yapmalısınız. 
JAPONLAR DEPREM OLDUĞUNDA NASIL HABERLEŞİYOR?
Japonya'da depremde bütün gsm şebekeleri 171 diye tek bir numaraya dönüşür ve Japonlar kuyruğa girip ararlar. 1'e basıp kendi numaralarını yazar ve iyi oldukları mesajını bırakırlar. Onu merak eden ailesi de yine 171'i arayp bu kez 2 ye basar numarayı girer ve o kişinin bıraktğı mesajı dinlerler. Bu Türkiye'de hala yok. 17 Ağustos'tan ders alındı, uydu telefonlar vs. haberleşmede çok yatırım yapıldı. Çok şey yapıyoruz ama halka inen kısmı hala zayıf. 
KAPILAR DIŞARI AÇILMALI, ELEKTRİKLİ KAPI OLMAMALI
Apartman, sınıf, toplantı odaları, sinemaların kapıları dışarı açılması lazım. - Döner kapıların elektrikli olmaması lazım. Elektrik kesintileri oluyor ve insanlar, yığılmadan ezilerek ölüyor.
BİNA SAĞLAM DEĞİLSE YAPACAK BİRŞEY YOK
Binanız yassı kadayıf olursa yapacak hiçbirşey yok. Dünyanın hiçbiryerinde yıkılacak binalar için kural konmuyor. 
YÜKSEK BİNALAR VE KENTSEL DÖNÜŞÜMLE YAPILAN BİNALAR DAHA GÜVENLİ
Yüksek binalar gecekondu gibi yapılmadığı daha bir mühendislik hizmeti aldığı için daha güvenli olabiliyor. Kentsel dönüşümle yapılan binalara güvenebilirsiniz. 2000 yılından sonra yapılan binalar geçmiş yıllara göre daha güvenli. 
7 MİLYON BİNA ÇÜRÜK
Türkiye'de yaklaşık 7 milyon bina çürük. Ve bunların büyük bir çoğunluğu da devletin kendi binaları. Kamu binaları çökerse krizi yönetemezsiniz. Devletin çökmemesi lazım. Türkiye'de mühendislik geriye gidiyor. Mesela Trabzon'da eski yapılan evlere birşey olmuyor yeni yapılan evleri su basıyor. İklim değişikliği mühendisliğe girmiyor. Yeni yol yapılacak 20-30 yıl önceki yağış şiddetine göre mazgal yapılıyor. Ezberimizi bozamıyoruz. 
TATBİKAT PANİĞİ YÜZDE 50 AZALTIR
1999 depreminde insanlar deprem olduğunu anlayamadı. Şimdi tekrar aynı şey yaşansa 99'daki, Van'daki manzaralar akıllara gelecek ve insanlar daha çok panik yapıp, kendilerine ve birirlerine zarar verecekler. Psikolojik olarak bunu aşmanın yolu bilgilenmek. Korkuyu bilgi yener. Ama kuru bilgi değil, tatbikatlar önemli. Çünkü insanlar genellikle afetlerde daha önce okuduğunu duyduğunu değil yaptığını hatırlıyor.  Her bir tatbikat afetteki paniği yüzde 50 azaltır.  
AFET YÖNETİM MERKEZLERİNE LOJMAN YAPILMALI
Uzay üssü gibi bir afet yönetim merkezi kurduk İstanbul'da ve burada çalışanlar İstanbul'un çok farklı yerlerinde oturuyor. Çoğunun evi sağlam değil. Afet olduğu zaman bu insanların toplanıp, buraya gelip, bu merkezi çalıştırmaları mümkün değil. Japonlar afet merkezi yaptıkları zaman, yürüme mesafesiyle 30 dakikayı aşmayacak bir yere bu merkezin lojmanını yapıyorlar.  
EKSİKLERİMİZ
İTÜ'de Afet Yönetimi Yüksek Lisans programı var. Devlet bizim mezunları almıyor. Çünkü sadece lisans mezunlarını alıyor. Devletin böyle bir politikası yok.- İnşaat fakültesine gelen numunelere bakıyoruz beton bile değil. Türkiye'de arazi planlaması çok bilimsel değil. Biz ev alırken, bina yaparken afetleri hatırlamıyoruz. Bizde güvenli yaşam kültürü yok.

AFAD'a bakın, çok iyi niyetlerle kuruldu ama dil birliği, fikir birliği yok. Biri fay hattı, biri inşaat gözüyle bakıyor. Okulların, hastanelerin tarihi eserlerin yıkılıp yapılması, güçlendirilmesi projesi var, çok şey yapılıyor ama  İstanbul'da problem o kadar çok ki bu denizde kum gibi kalıyor. Çok geç kalmışız bunları yapmak için. Afete hazırlık para ve mevzuat işi değil, zihniyet işi.
 
Türkiye'de deprem oluyor, enkaz kaldırmaktan başka birşey düşünülmüyor. Deprem ikincil afetleri doğurur. Sellere, doğalgaz patlamalarına, yangınlara, heyelanlara sebep olabilir. Bizde bütüncül bakış açısı yok. Depreme dayanıklı bina yapsak seli unutuyoruz.  
1. DAKİKADAN YANGINI SÖNDÜRMEYE ÇALIŞMAYIN, KAÇIN
Yangını ilk 30 saniyede söndürebilirsiniz. Ama 1 dakikayı geçerse kaçmanız lazım. Fakat bizi uyaracak duman dedektörünün olması gerek. İlk saniyelerde duman dedektörü sizi uyarırısa yangını söndürme ya da kaçma şansınız var. Duymazsanız sadece 2 dakika sonra zehirli gazlar odaya yayılır zehirlenirsiniz. Eviniz 3 dakikada yanar.  
TATLI DEĞİL DUMAN DEDEKTÖRÜ GÖTÜRÜN
Çoğumuzun evinde 20 liralık duman dedektörü yok. Gece uykusunda zehirlenerek ölüyor insanlar. -Eşe dosta, komşuya giderken börek, çörek, tatlı götürmeyin. Duman dedekörü götürün, ben öyle yapıyorum. 
AFETTE ÇADIR KULLANILMAMALI
Çadır bir insanca yaşama yeri değildir. Afette çadır kullanılmaması gereken birşey. Bize mahsus başka biryerde pek yok.