İş dünyasının en renkli simalarından Ali Ağaoğlu dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta gençlerin sorularını yanıtladı. Kocaeli Üniversitesi'nden canlı yayınla ekrana gelen Genç Bakış'ta öğrenciler Ağaoğlu'na özel hayatından iş yaşamına kadar birçok soru yöneltti.
İşte Ali Ağaoğlu'nun açıklamalarının geniş bir özeti;
Henüz ısınma turlarındayım
- Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var. Benim arkamda da başta beni doğuran anam var.
- ABD Eski Büyükelçisi Wilson birkaç ay önce beni ofisimde ziyaret etti. My World projemizi gezdi. Ağzı açık kaldı. "Trump senin yanında nal toplar" dedi.
- Para araçtır, amaç değildir. Herşeyin kapısını da sadece para açmaz. Ne kadar çevren, dostun varsa o kadar zenginsin. Dostluğu parayla alamazsın.
- Kendimi işe daha tam olarak başlamamış gibi hissediyorum. Henüz ısınma turlarındayım. Ayağımı daha çizgiye koymadım. Neticede iş hayatı bir yarıştır.
- Ben şeffaf bir insanım. Herşeyim ortadadır. Biryere de gitsem kız arkadaşımı alır giderim. Basından bir rahatsızlığım yok.
Kimse diğer tarafa bir şey götürmüyor
- Biz para için çalışmıyoruz artık. Topluma ne katabilirim, nasıl katmadeğer, istihdam yaratabilirim diye düşünüyoruz. Bizi kazandığımız paradan daha fazla mutlu eden şey budur.
- Kimse diğer tarafa bir şey götürmüyor. Eğer ben bu memlekette çalışıyor, kazanıyorsam. Başta eğitim olmak üzere bir çok alanda bu memlekete katkı sağlamaya çalışıyorum. Bu sene Of’ta Karadeniz Teknik Üniversitesi için bir fakülte binasına başlıyorum.
Daha ortaokuldayken bir daire alacak kadar para kazandım
- Babamın bana bıraktığı en büyük zenginlik beni ticaretin ve iş hayatının içinde yetiştirmesi oldu. İlkokuldan beri hep işin içinde oldum. Çocukluğum dahi inşaatlarda geçti.
- Lise mezunu değilim. Kabataş Lisesi'ni yarım bıraktım. Babam rahatsızlandı. Beni okuldan aldı ve şin başına koydu. İki sene sonra da kuşak çatışması yüzünden ayrıldık.
- Ortaokul son sınıftayken okulumuz tenis kortu, basketbol ve futbol sahası için ihale yaptı. Ben girdim ihaleyi aldım. Arkadaşlarım teneffüste oynarken ben okulda çalışan mühendislerimin başında dururdum. Kendi başıma yaptım. Kimse yardımcı olmadı. Kullandığım inşaat malzemelerini babamdan parayla satın aldım. O zaman Suadiye'de bir daire alacak kadar para kazanmıştım.
Simit alacak param yoktu
- Ben 1977 senesinde babamın yanından ayrıldığım zaman o zaman da altımda son model araba vardı. Arabamın anahtarını da cebimdeki parayı da masanın üzerine bırakıp çıktım. Bir tek ceketimle çıktım. 15 gün cebimde simit alacak param yoktu. Kahvaltı ya da öğle yemeği saatinde arkadaşlarımı ziyarete giderdim. Yemeğe denk geleyim de yemek yiyeyim diye. Karnımı öyle doyurdum. Ama mücadele gücümü kaybetmedim.
Hayatımdan işimi çıkarın geriye birşey kalmaz
- Günde 18 saat çalışan biriyim. Hayatımdan işimi çıkarın geriye pek birşey kalmaz. Ortaokulda yatılı okudum. O zamandan beri alışkanlığımdır daha hayatımda saat 7'yi bir geçe kalktığımı hatırlamam. Yanımda kim olursa olsun. Mutlaka 7’de kalkar, kahvaltımı yaparım. Saat 8'de işimin başındayım. Çok hobisi olan bir adam değilim. En büyük hobim arabalardır.
Asla siyasete girmem
- Millet olarak maalesef uzlaşma konusunda çok başarılı değiliz. Türkiye dönem dönem birçok kaoslardan geçti. Belirli bir istikrarı yakalayamadı. Çok büyük zaman kayıpları oldu. Toplumda uzlaşma sağlanır ve Türk insanına daha fazla fırsat tanınırsa Türk müteşebbisinin çok daha iyi işler yapabileceğine inanıyorum.
- Siyasetle aram hiç yok. Beynimde kaç hücre var bilmiyorum ama bir tanesinden bile kesinlikle siyasete girmek geçmez.
Türk mimarlarla çalışırım, ithal malzeme kullanmam
- Ben kafatasçı değilim kesinlikle ama milliyetçi bir insanım. Hiçbir projemde yabancı mimarlarla çalışmadım. İnşaatlarımızda bile ithal malzeme kullanmamaya dikkat ediyoruz. O yüzden yerli müteşebbislere seve seve kapımız açık.
Çalışanların sosyal güvencesi mutlaka sağlanmalı
- Muhakkak çalışanların sosyal güvencesi sağlanmalı. Bizim şantiyemizden içeri insanın sigortası yapılmadan şantiyenin kapısından içeri giremez. Ve çalışanın hakkının verilmesi gerek. Kayıt dışılıktan en çok şikayet eden firma biziz.
- Bizim bütün şantiyelerimizde işçi koğuşlarımız son derece konforludur, konteynır şeklindedir. Kaloriferi, kliması, sıcak suyu, banyosu vardır. Ben gider orda onlarla yemek yerim gerekirse kız arkadaşımla beraber giderim. Ve onlarla birlikte yediğim yemek boğazda yediğim balıktan daha lezzetli gelir.
10 milyon konutun yıkılması gerek
- Konut inşaatı sektörü özellikle 2000'den sonra çok gelişti. Şu anda dünyada yarışamayacağımız ülke yok. Aksine çok öndeyiz, onlar bizle yarışamaz. Müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra dünya ikincisiyiz.
- Türkiye’de konut sektörünü en iyi bilen üç isimden biriyim. Maalesef Türkiye’deki konutların yüzde 70’i çok niteliksiz. 10 milyon konutun yıkılması lazım. Şehirlere aşırı göçün olduğu dönemlerde hem şehirleri plansız geliştirdik hemde o dönemin şartlarında kullanılan malzeme çok kalitesizdi. Şartlar öyleydi. Biz binalarımızın güvensiz olduğunu bilelim. Deprem yıkmadan biz yıkalım, yeniden yapalım.
Binalarım rahatlıkla 8.5 şiddetinde depreme dayanır
- Tüm projelerimle gurur duyuyorum ama en gurur duyduğum projemi daha yapmadım.
- 99 depreminden sonra Türkiye’de yapılan binalarda deprem yönünden risk yok. Fakat tüm iller değil. Depremden sonra yapı denetim sistemi 10-15 ilde uygulanabildi. Van da maalesef bunların dışında kalan illerdendi.
- Benim yaptığım binaların eskisine de kefilim yenisine de. Eski dönemde yaptığım binalar bile o günün koşullarında en iyisiydi. Bugün de öyle.
- Yaptığım binalar rahatlıkla 8.5 şiddetinde depreme dayanır.
Asıl hedefimiz alt gelir grubu
- İstanbul’daki arazi fiyatlarıyla özel sektörün daha alt gelir grubuna yönelik konut üretme imkanı yok. Fakat devletin elinde çok büyük araziler var. Eğer kentsel dönüşüm çerçevesinde devlet bu arazilerde, orada yaşayan halkla birlikte bir konsensus sağlar ve özel sektörü de bunun içine dahil ederse bizim gözümüz orda. Asıl hedefimiz dar gelirli vatandaşa konut üretmek.
Yabancıya mülk satışı büyümede en iyi yol
- Türkiye'nin büyümesi için kaynağa ihtiyacı var ama kendi tasarrufu yetmiyor. Dışarıdan sıcak para getiriyor ya da krediyle karşılıyor ve faiz ödüyor. Halbuki bunun en ucuz ve en kalıcı yöntemi yabancıya mülk satışıdır.
- Van'da yapılabilecek olan herşey yapıldı. Son zamanların en sert kışını geçirdik. Buna rağmen bu kadar zamanda orada yapılanlar dünyada zor başarılır.
30 sene kaybetme lüksümüz yok
- Paran var fabrika, uçak, araba, bina herşey yaparsın ama bir nesil yetiştirmek ortalama 30 senedir. İstediğin kadar milyon dolarların olsun. Eğitim parayla satın alınmaz. Zaman gerek. O yüzden eğer şimdiden gençliğimizi iyi yetiştirmemiz lazım. Türkiye'nin 30 sene kaybetme lüksü yok.
- Paran var fabrika, uçak, araba, bina herşey yaparsın ama bir nesil yetiştirmek ortalama 30 senedir. İstediğin kadar milyon dolarların olsun. Eğitim parayla satın alınmaz. Zaman gerek. O yüzden eğer şimdiden gençliğimizi iyi yetiştirmemiz lazım. Türkiye'nin 30 sene kaybetme lüksü yok.
Staj çok önemli
- Bugün maalesef eğitim sistemimiz herkesi üniversitelerin önüne yığıyor. Kalifiye ara eleman yok. Bu eğitim sistemimizin en büyük eksikliklerinden biri. 4+4+4 sistemi bu soruna bir nebze fayda sağlayacak diye düşünüyorum.
- Staj konusuna çok önem veriyorum. Yöneticilerime stajyerlere getir götür işi yaptırmayın işin içerisine mutlaka sokun diyorum. Eğer şantiyede çalışıyorsa kafasını mutlaka çamurun içine sokun derim. Çünkü ben işi işin bizzat içinde olarak öğrendim.
Enerjide dışa bağımlılık en büyük sorun
- Türkiye'nin en büyük sorunu enerjide dışa bağımlı olması. Bir ülkenin enerjide yüzde 70 dışa bağımlı olması o ülkenin bağımsızlığını bile tartışma konusu yapar. Türkiye bu konuda kendi milli kaynaklarını hızlı bir şekilde devreye sokup enerjide dışa bağımlılığı azaltmalı. Bizim enerji sektöründe yaklaşık 2.5 milyar dolar civarında bir yatırım hedefimiz var.