OKTAY VURAL: "CUMHURBAŞKANLIĞINDA PARALEL SİSTEM OLMASIN"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış’a konuk oldu. Canlı yayında gençlerin sorularını cevapladı; çarpıcı açıklamalar yaptı. Geceye cumhurbaşkanlığı tartışmaları damga vurdu.
CUMHURBAŞKANLIĞI BİR PARTİNİN İÇ MESELESİ DEĞİL
- Erdoğan mı Köşk’e çıkacak Gül mü? İki kişinin kendi arasında al gülüm ver gülüm gibi konuşmalar oluyor. Cumhurbaşkanlığı makamının bir parti içi mesele gibi değerlendirmesi bu makama yakışmaz.
NASIL BİR CUMHURBAŞKANI İSTİYORUZ?
- Hepimiz önce nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz diye soralım? Cumhurbaşkanı adayı olan birinin toplumda insanları kışkırtan, ötekileştiren birisi mi olması lazım yoksa her kesime açık birisi mi olması lazım? Cumhurbaşkanı paralel bir hükümetin parçası mı olsun yoksa parlamenter demokrasiyi çalıştıran devletin ve milletin birliğini temsil eden birisi mi olsun?
- Cumhurbaşkanlığı makamı kriz üreten bir makam olmamalı. Toplumu ayrıştırmamalı, hukuka sahip çıkmalı. Bu kadar açık ve net.
MHP OLARAK GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN BİRİ VAR
- MHP olarak bizim belirleyeceğimiz siyaseti anlayan ama halktan kopuk olmayan bir cumhurbaşkanı olacak. MHP’nin herkesi düşünerek, kendi içinden ya da dışından sunacağı bir aday var, gönlümüzden ya da aklımızdan geçen biri var ama daha sözümüzden çıkmadı.
CUMHURBAŞKANI OLABİLECEK KADINLARIMIZ VAR
- Kadın cumhurbaşkanı da olabilir tabii. Bu bir zamanlama meselesi değil. Kadın ya da erkek gibi bir kategoriyle bakmak doğru değil. Kadın olduğu için değil hak ettiği için olur. O noktalara gelmiş kadınlarımız vardır, elbette olabilir.
ABDULLAH GÜL GİBİ BİR CUMHURBAŞKANI OLSUN DİYEMEM
- Halktan kopmayan ama halkla ve siyasetle didişmeyen hukukun üstünlüğüne ve özgürlüğe sahip çıkan bir cumhurbaşkanı olmalı. Sayın Gül gibi bir cumhurbaşkanı diyemem. Belki sayın cumhurbaşkanı son dönemde yaşanan gerilimin bir parçası olmadı ama denge denetim mekanizması içinde yürütmenin tavırlarına karşı dik durabildi mi? HSYK yasayı çıktığı zaman Anayasa’ya aykırı olduğu halde veto etmedi.BAŞBAKANLIK BONUS OLAMAZ- Maalesef bugün yapılan istişarelerde Erdoğan hem başbakanlık hem cumhurbaşkanlığı yapar deniyor. Cumhurbaşkanlığına giderken partiyi de yanımda götüreyim, başbakanlığı da götüreyim olmaz. Başbakanlık makamı bonus değildir. Başbakan ve cumhurbaşkanı kendi fonksiyonlarını iyi bilmeli.
BİZ VATANDAŞA BALKONDAN BAKMIYORUZ
- Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 Türk devleti var. 16 Türk devletini temsil eden bir makam eğer bu milletin adına Türk denilmemesi gerektiğini söylüyorsa nasıl cumhurbaşkanlığı yapacak, birlik ve bütünlüğü nasıl temin edecek? Seçimlerden sonra yapılan balkon konuşması, o manzara güzel bir manzara değil. Başbakan bizden de balkon konuşması bekliyormuş, biz balkonda değil vatandaşın içindeyiz, vatandaşa balkondan bakmıyoruz.
CHP İLE İTTİFAK YA DA BLOK ARAYIŞINDA DEĞİLİZ
- MHP olarak CHP ile kesinlikle bir ittifak ya da bir blok arayışı içinde değiliz. Bizim aradığımız cumhuriyete, milli devlete, demokrasimize ve hukuka sahip çıkacak bir cumhurbaşkanıdır.
CUMHURBAŞKANINI HALKIN SEÇMESİ SADECE BİR USUL MESELESİ
- Cumhurbaşkanını halkın seçmesi sistemi sadece bir usuldür. Cumhurbaşkanı’nı halk seçince, halk seçmiş olacak sadece. Cumhurbaşkanı her halükarda yüzde 51 oy ile seçilecek, kural öyle. Ama ben yüzde 51 oyla seçildim sen yüzde 40 ile başbakan oldun, ben seni tanımam diyebilir mi? Böyle bir şey olmaz. Cumhurbaşkanı halkın seçmesinden dolayı ilave bir yetki sahibi olmaz, kullanacağı yetkiler belli.
CUMHURBAŞKANLIĞINDA PARALEL SİSTEM OLMASIN
- Aramamız gereken bizim hep birlikte cumhurbaşkanımız diyebileceğimiz biri. Hangi partiye oy vermişsek verelim, sistemi çalıştıracak bir cumhurbaşkanı arayalım. Yarın öbür gün cumhurbaşkanı dar politik anlayışla bakarsa, bu bakanların yerine, şu bakanlar olsun, bunlar benim bakanlarım der o bakanlar kurulu yönetmeye çalışır, başbakan da bir başka paralel bakanlar kurulu yönetmeye çalışırsa paralel yapı asıl orada olur. Partiler üstü davranan birisi olsun. Ben hep birlikte böyle bir aday çıkarabileceğimize inanıyorum.
SEÇİLME SİSTEMİ OLARAK AHMET NECDET SEZER MODELİ
- Ahmet Necdet Sezer modeli bir arayışımız yok ama sayın Sezer seçilme sistemi olarak herkesin ortak görüşle mutabık olduğu bir cumhurbaşkanı olarak örnek.
CUMHURBAŞKANLIĞINI BİR KALİTE MAKAMINA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ
- Eğer biz cumhurbaşkanlığı makamını bir kalite makamı haline dönüştürmezsek, demokrasimizin arzu ettiği kaliteyi temin edecek bir cumhurbaşkanı haline getirmezsek, cumhurbaşkanlığı ile ilgili yapılacak tercih daha sonra Türkiye’yi daha büyük kriz ve sıkıntılara sokar.
BLOKLAŞMA DEĞİL İŞBİRLİĞİ
- Hükümete müdahale eden cumhurbaşkanı da hükümetle kavga eden cumhurbaşkanı da problem oluşturur. Her şeyden önce adaylarımızı oluştururken böyle bir bloklaşma çerçevesinde meseleye bakılmamalı. Ama elbette sonuç alabilmek için partilerin bu konuda iş birliği alanı oluşturması lazım.
HUKUKİ ZIRH GİYMİŞ BİR MİT ÖZGÜRLÜKLERE TEHDİTTİR
- Yeni MİT yasasıyla MİT hukuki bir zırh içerisine sokuluyor. Suçlanmaz, soruşturma dahi yapılamaz. Ama devlet hukuka uymalıdır. Devletin içerisinde gizli, herşeyi yapabilen bir yapının olması hepimizin özgürlüklerine tehdittir. MİT ile ilgili düzenlemeler neden 17 Aralık’tan sonra gündeme gelmiştir. MİT gibi bir kurumun kalitesinin yükseltilmesini elbette hepimiz isteriz. Ama bugün orada yürüttüğümüz mücadele gerçekten hukukun dışına çıkabilecek devlet organı olması münasebetiyledir.
VATANDAŞ BİZE ÜLKEYİ YÖNETMEK İÇİN HAZIRLIĞINIZI YAPIN DEDİ
- Yerel seçimlerde MHP’nin oyu 2 milyon 400 bin arttı, AK Parti’nin oyları 2 milyon 170 bin azaldı. MHP olarak biz bu trendi dikkate aldığımızda vatandaşlarımız bize şunu söyledi, önümüzdeki seçimlerde MHP Türkiye’yi yönetebilecek bir parti olarak hazırlığını yapsın dedi.
YEREL SEÇİMLERDE CHP İLE İTTİFAK YAPMADIK
- Yerel seçimlerde CHP ve MHP arasında bir ittifak söz konusu değil. Mesela Çanakkale’de birçok alanda CHP Ak Parti’ye yöneldi. Sandık bazında yaptırdığımız analizlere bakıldığında İstanbul’da MHP olarak bir oy kaybımız var ama partiler arasındaki geçirgenlik açısından bakıldığında bu seçimlerde CHP ve MHP seçmenlerinin birbirini desteklediği iddiası tamamen asılsız. İstanbul’u çıkarttığınız zaman MHP CHP’den daha fazla oy oranına sahip.
PARMAĞI OLAN HERKES BOZKURT İŞARETİ YAPAR ÖNEMLİ OLAN RUHTUR
- Kılıçdaroğlu bozkurt işareti yaptı, evet. Parmağı olan herkes bozkurt işareti yapabilir ama önemli olan o ruha sahip çıkmaktır.
HALKI SUÇLAYAMAYIZ
- Demokrasinin kalitesini arttırmamız lazım. Vatandaşın olan bitenle ilgili bilgi sahibi olması lazım. Bilgi sahibi yapılmadığı bir ortam içerisinde vatandaş kendisine ulaşan bilgiyle bir karar vermişse vatandaşı suçlayamayız.- Demokrasinin olması için herkesin üniversite mezunu olması mı gerekiyor. Herkes aynı seviyeye gelmeden demokrasi olmaz demek doğru değil.
Demokrasimizde bir kalite sorunu olduğu gayet açık ve net. Ama Türkiye’de 23 milyon insan sosyal yardımlarla yaşıyor. Eğer biz o insanlarımıza iş vermezsek, kapısına gelecek iki torba kömür, 3 paket makarnaya muhtaç hale getirirsek çözebilir miyiz sorunu? Bizim muhakkak vatandaşlarımızın bu bağımlılık ilişkilerini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Ben bir vatandaşım, bana bu veriliyorsa benim hakkımdandır lütuf değildir dedirtmemiz gerekiyor.
VATANDAŞ YEREL SEÇİMLERDE KAPORASINI ALDI KALANI 2015’TE ALACAK
- Yüzde 52’ler, 55’ler diyen anketçiler nerede? Yüzde 43 oy aldı AK Parti. Hem de halkın tam olarak bilgilendirilmediği bir ortamda. Vatandaş yerel seçimlerde kaporasını aldı, tamamını 2015’te alacak. Ama tabii bu aldığımız oylar bizi tatmin etmiyor.
MHP’NİN VARLIĞI BİRÇOK ADIMI ENGELLİYOR
- MHP’nin 45 yıllık siyasal duruşu var. Varlığı bile birçok konuda adım atmak isteyenlerin o adımı atmamasına sebebiyet veriyor. MHP Türkiye’nin sigortasıdır.
MHP HER BÖLGEDE SİYASET YAPIYOR
- Vatandaş oy vermeyince vermiyor. Zorla oy alacak halimiz yok. Ama MHP Hakkari’den Siirt’e kadar Türkiye’nin her yerinde siyaset yapıyor. Bu seçimlerde MHP olarak her türlü analizimizi yapıyoruz. Ama korkutulan sindirilen toplumlarda demokratik bir tercihin oluşması gerçekten çok zordur. Doğu ve güneydoğuda silahın gölgesinde, PKK’nın, KCK’nın gölgesinde seçim yapılıyor. Vatandaşın böyle bir ortamda hür tercihini ifade edebilmesi mümkün mü?
SURİYELİ GÖÇMENLER MESELESİ
- Doğu Türkisan’dan gelen 35 Türk 18 gün havaalanında bekletildi, müdahale ederek zar zor soktuk içeri ama Suriye’den isteyen istediği gibi geliyor, Niğde’de polisimizi öldürüyor. Elbette ayrımcılık yapmadan zor günde herkese yardım edeceğiz ama böyle isteyenin istediğini yaptığı, Türkiye’nin her yerine gidip istediği her işi yaptığı bir ortamı Türkiye’nin kontrol etmesi gerekiyor.
BU HUKUKÇULARLA HUKUK DEVLETİ OLMAK MÜMKÜN DEĞİL
- Başbakan Anayasa Mahkemesi’ne saygı duymuyorsa adliye koridorlarında çetelerden bahsediyorsa vatandaş nasıl saygı duysun hukuka, nasıl güvensin? Hukuku, adaleti gerçekleştirenlerin üzerindeki baskıları ortadan kaldırmak gerekiyor. Hakimler ve savcılar dar anlamıyla siyasal görüşlerini ortaya koyarak tavır oluşturamaz. Reza Zarrab’ı serbest bırakan hakim bir bakıyorsunuz sosyal medyada sayın Başbakan’ın hayranı. Bu hukuk adamlarıyla Türkiye’nin bir hukuk devleti olması mümkün değil.
YARGI 16 ARALIK’TA İYİYDİ 17 ARALIK’TA KÖTÜ OLDU
- İktidar 16 Aralık’ta memnun olduğu yargıdan 17 Aralık’ta memnun olmadı. Başbakan 25 Nisan2013’te Anayasa Mahkemesi’yle guru duyuyorum derken şimdi saygı duymuyorum diyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını eleştirebilirsiniz ama kurumlara olan güveni azaltmak olmaz.
TWİTTER’IN KAPATILMASINA KARŞIYIZ, ZARARLI İÇERİKLER ENGELLENSİN
- Twitter’ın tümüyle kapatılmasına karşıyız. Twitter’da hakaret içeren, özel hayatı ihlal eden içeriklere erişim kısıtlansa ona kimse bir şey demez. Ayıklayın pirincin taşını. Ama bir mektuptan dolayı postaneyi mi kapatacaksınız?
DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ’NE DEĞİL 17 ARALIK’A BAKIN
- Dicle Üniversitesi rektörüyle yolsuzluk tartışması yapanların 17 Aralık’taki yolsuzluk iddialarına bakmaları iyi olur. Orada rektör başını örttükten sonra saldırılmaya başladı, üstelik de Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından. Bu da önemli bir paradoks.
BARZANİ NASIL BİZİM ANAYASAMIZI KONUŞUR?
- Biz egemen bir devletiz. Kalkıp Barzani gibiler, dışarıdaki adamlar benim vatandaşlarım hakkında konuşuyor, Türkiye’nin anayasası görüşülüyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Hükümetten kimse sen nasıl karışırsın bu meseleye diyemiyor.
TÜRSAB BAŞKANI DAHA İYİ DIŞ POLİTİKA YAPIYOR
- Uluslararası sorunlarımızın hangisi kendi lehimize çözülüyor? Şu an Kıbrıs’ta büyük oyunlar oynanıyor. Kıbrıs 1974 öncesine, birleşik Kıbrıs’a götürülmek isteniyor.- Eğer başarılı dış politika yurtdışı seyahatse herhalde TÜRSAB Başkanı daha iyi dış politika yapıyordur.
MARMARAY’IN KREDİSİNİ BEN BULDUM
- Sizin projeniz var mı diyorlar. Tabii var. Her alanda projemiz var. Biz yalnızca güvenlik eksenli bir parti değiliz. Ecdadımın 150 yıllık hayalini gerçekleştiriyorum dediği Marmaray’ın kredisini bulan da, ihalesini gerçekleştiren de benim. Ankara-İstanbul hızlı tren hattı da aynı şekilde. İhalesini yapan da, kredisini bulan da biziz. Üçüncü Köprü’nün projesini biz hazırladık, bilgisayarımda var. 12 yıl boyunca öyle bir propagandaya tabi tutulduk ki zannedersiniz ki Türkiye bundan önce hiçbir şey yapmamış, her şeyi bunlar yapmışlar.
Neredeyse hayatımızda hiç uçağa binmemiştik. Sayelerinde uçak gördük. Toplumu maalesef bu algılarla yönettiler. Evet 2001-2002’de sıkıntılar çektik ama MHP olarak o dönemlerde her türlü sıkıntıya rağmen yapısal reformları gerçekleştirdik. Bankacılık reformunu yapmasak bugün mali sistemden bahsedebilir miydik? Enflasyonu yüzde 100’den yüzde 30’lara düşürdük. Şimdi ekonomik açıdan çok ciddi problemlerimiz var. Hane halkı gelirinin yüzde 52’si borç ve takside gidiyor. 2002 yılında yüzde 4’tü. Toplum borçlanmış vaziyette. Türkiye’nin ekonomik olarak dünkü sorunlarından farklı sorunları var. O bakımdan dünün sorunlarıyla bugüne bakmak doğru değil.
Programın tamamını izlemek için TIKLAYIN!
MHP iktidara gelirse ne gibi işler yapacak? TIKLAYIN!
CHP ve MHP Cumhurbaşkanlığı için ortak aday çıkaracak mı? TIKLAYIN!