HAKAN
İşi inşa etmekti ama kendine gerçek bir yuva inşa edemedi Hakan. Gerçekten sevilmek başka şey, sevginin gerçekliğinden emin olmak başka. Hiçbir zaman emin olamadı karısının sevgisinden, olamayacaktı da. Küçük bir aşk kaçamağı yaptı iş gezisinde, koca bir bela aldı başına. Ama o bela, karısıyla tanışmasına, onun gerçek yüzünü görmesine vesile oldu. Her şey sahici olsun istiyordu ya hani; yalansız dolansız. Şimdi öyleydi işte. Merve gerçekti, ama gerçek olduğu için imkansızdı artık onu sevmek. Yine de başarabilecek miydi? Söz konusu Hakan’sa eğer, mümkündü elbet. Çünkü o, çocukluğundan beri kafasına koyduğu her şeyi başarmıştı.