Naz Soyluer
Üç kuşak İstanbullu, ülkenin hatırı sayılır ailelerinden birinin kızıdır. Servetine güvenip, sosyal medyada fenomen olmak yerine, kendisini geliştirmekten vazgeçmemiştir. Bu yüzden aile şirketinde yönetici olmaktansa, kendi restoranını açmıştır. Ailesinden destek almadan, ayakta kalmak için de büyük bir mücadele vermektedir. Disiplinli dadıların yönlendirmeleri, üstüne Fransız ekolü okullarda alınmış nitelikli eğitimler; Naz’ı da prensip sahibi, kuralcı ve detaycı yapmıştır. Lise çağına geldiğindeyse, yemeklere merak sarmış; yemek yapmanın çocukluk yaralarını iyileştirdiğini fark etmiştir. Bu ilgi giderek büyümüş, üniversite çağına geldiğindeyse; Fransa’da gastronomi eğitimi almak almıştır. Sonra da İstanbul’a döndüğünde, en yakın arkadaşı Şebnem’le birlikte, bir Fransız restoranı açmıştır. Mükemmeliyetçidir. Başladığı işi, mutlaka bitirir. İnsanlarla ilişkilerinde, mesafesini korur. İyi bir patron, sağlam bir dosttur. İlk bakışta, sert biri gibi görünür. Fakat o sert kabuğun içinde, kırılgan bir kız çocuğu saklar.