Fırat Karasu
Mert, içten ve gözü kara bir gençtir. Aslen Anteplidir. Tam bir doğulu gibi tuttuğunu koparan, dürüst ve sözünün eridir. Fırat’ın tek kusuru, delinin de delisi akan kanıdır. Kızdığında, gözü dünyayı görmez. Kararlarını hiç düşünmeden, aniden verir. İşler sarpa sardığındaysa, asla kaçmaz. Sonuna kadar mücadele eder ve üstüne düşen ne varsa, yerine getirir. Çok fedakâr, daima kendinden önce sevdiklerini düşünen biridir. En büyük tutkusu ise yemektir. Kebap yapmayı çok küçük yaşta, Antep’te babasına çıraklık ederek öğrenmiştir. Büyüdükçe, diğer mutfaklara da ilgi duymaya başlamıştır. Okumaya geldiği İstanbul’da Fransız mutfağıyla özellikle ilgilenmiş, bu konuda eğitimler almış, önemli şeflerle çalışma fırsatı bulmuştur.