Ali ve Pınar kimseye haber vermeden tango dersi alırlar. Dans yarışmasına katılacakları büyük gün gelir. Rıza bu haberi duyunca dalgasını geçer. Ali gün içinde Aylin ile sorgu odasında tango çalışır. Akşam ailecek yarışmanın yapılacağı yere giderler. Ali inanılmaz kötü dans etmektedir. Pınar, Ali’ye çok kızar. Rıza da laf söyleyince, Ali “çok biliyorsan kendin yap” der. Artık, Rıza ve Ayla dans pistindedir.
Zuhal eşi Cem’den boşanmış, çocuğu Büşra ile yaşayan bir annedir. Gece uyanır ve Büşra’yı yatağında bulamaz. Banyodan su sesleri gelmektedir. Banyoya girdiğinde Büşra’nın cesedinin su dolu küvetin içinde yattığını görür ve sinir krizi geçirir. Otopsi raporunda çocuğun boğazı sıkılarak öldürüldüğü ortaya çıkar. Öncelikle bakıcıdan şüphelenilir ancak, kısa bir süre sonra bakıcının da cesedi bulunur. Büşra’nın babası Cem, gizli bir ruh hastasıdır. Ekip, Büşra’yı öldürenin peşine düşer.
Müjgan bir tanıdığının düğününe gitmiştir. Melek’in de gece devriyesi vardır. Şirin’e bakmak Tunç’a kalır. Mesut, Tunç’u Şirin’e iyi bakması konusunda tembihlerde tembihler. Tunç bu durumdan sıkılır ve “alt tarafı çocuk bakacağım ne kadar zor olabilir ki?” der. Ancak, başına geleceklerden habersizdir.
