Bitmeyen krediler, taksitler, vazgeçemediğimiz kredi kartları... Neden hepimiz borçluyuz? Kredilerden ve kredi kartlarından neden vazgeçemiyoruz? Gelirimiz mi düşük, isteklerimiz mi fazla? Hepsi dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta tartışıldı! Trakya Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ve CNNTÜRK Ekonomi Editörü Cem Seymen'in konuk olduğu Genç Bakış Üsküdar Üniversitesi'nden ekrana geldi.
İşte programın özeti;
Prof. Dr. Sadi UZUNOĞLU - Trakya Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı
KRİZLER GEREKLİDİR, KORKMAYIN
Kapitalist sistemde krizler gereklidir. Krizden korkmayın. Kriz bir düzeltmedir. Uzun süre kriz yaşamazsa balonlar oluşur ve daha büyük patlamalar yaşanır. Kriz kendini yeniden üretmek için çözümdür. Küresel ölçekte bir kriz yaşanıyor ve henüz bitmedi.
KİRADA OTURMAK EV ALMAKTAN DAHA AVANTAJLI
Bugün bir ev almak isteseniz 300-400 bin lira. Krediyle böyle bir ev almak için 10 yılınızı ipotek etmeniz gerek. Aynı standartlarda bir ev kiralasanız yaklaşık 1250 lira ödersiniz. Yani bugün için kirada oturmak ev almaktan daha avantajlı.
TAKSİT KISITLAMASI İÇİN GEÇ BİLE KALINDI
Kredi kartında taksitin önlenmesi son derece önemli ve yerinde. Ama biraz geç kalındı. Çünkü faizler düşünce bizim gibi tüketim toplumları daha fazla tüketmeye başladı ve herkes kredi kartına ve taksite bağımlı hale geldi. Aslında taksitli kredi kartı yoktur bu tüketici kredisidir.
ARTIK GELİRİMİZİN YARISI BORCA GİDİYOR
Son model akıllı telefonlar, sürekli değiştirdiğimiz televizyonlar, bunlar neyle oldu? Hepsi kredi kartıyla. Olmayan bir parayı harcamaya alıştık. Türkiye bilgisayar ve telefon mezarlığı oldu. İşlevine bakmıyoruz moda diye bakıyoruz.
Türkiye'de tasarruf yüzde 20'lerden yüzde 13'lere düştü.
Hane halı gelirinin yüzde 3'ü kadar borcu iken bugün borç gelirin yüzde 50'sine ulaştı.
KREDİ KARTINA KARŞI ÇIKMAK ANLAMSIZ
Kredi kartı mühim. Kayıt dışını kayıt altına almak için olmazsa olmazdır, karşı çıkmanın bir anlamı yok.
BANKALAR GELİR DAĞILIMINI DENGELİYOR
Gelir dağılımı her krizde bozuldu. Aslında bankalara fazla kızmayın gelir dağılımını bir şekilde dengeliyorlar.
YENİDEN ÜRETİME DÖNMEMİZ GEREK
Türkiye ithalat ülkesine döndü yeniden üretime dönmesi gerek. Üretime dayalı ekonomiye geçmemiz için de popülizmden vazgeçmemiz lazım.
SORUN FAİZLER DEĞİL, GELİRİMİZ DÜŞÜK
Neden bankalara ödediğimiz faizleri tartışıyoruz gelirimizi tartışmamız gerek. Neden gelirimizle ilgili şikayetçi değiliz. Faiz sıfır olsa ne olacak, gelir olmadığı zaman yine ödeyemeyeceğiz.
5 YILLIK KIYAFETİMİZ VARKEN NEDEN MAĞAZAYA GİDİYORUZ?
80'lerden beri dünyada ve bizde arz yanlısı politikalar başladı. İnsanları formatladılar. 5 yıl yetecek kadar kıyafetimiz var ama yine de mağazaya gidiyoruz. Bu politikalarla herkes borçlandı.
İSTENİRSE BİR GÜNDE ÇÖZÜLÜR AMA...
Türkiye'de en iyi denetlenen sektör bankacılıktır. İstenirse bir günde bir kişiye tek bir kredi limiti verilir ve iş biter ama bizim büyümemiz tüketimle. Biz bir tutku gibi tüketimden başka birşey düşünemiyoruz.
1 AİLE KURULURKEN 2 AİLE BATIYOR
Çocuk üniversiteden mezun oluyor hemen evleneceğim diyor. Oysa daha üretime geçmemiş, para kazanmıyor. Aileler borçla herşeyi alıyor ve herşeyin en iyisini alıyor. Sonra bir aile kurulurken iki aile batıyor. Avrupa'da böyle değil, insanlar ikinci el eşyalar alıp evleniyorlar.
DENGEYİ KAYIT DIŞI EKONOMİ BOZUYOR
Türkiye'de kayıt dışı ekonomi çok olduğu için kayıtlı olan kesimden daha fazla vergi alınıyor. Bu kez de üretici, üretim maliyeti çok pahalı diye üretmekten vazgeçip dışarıdan alayım diyor ve böylece denge bozuluyor.
Cem SEYMEN - CNNTÜRK Ekonomi Editörü
SADECE SİMİT-ÇAY İLE BESLENMEK AYDA BİN LİRA
Türkiye'de net asgari ücret 803 lira. 4 kişilik bir aile bir ay boyunca üç öğün simit ve çay ile beslense 1008 lira harcamış olacak. Nasıl kredi kartı kullanmasın?
ÜRETİM YAPSAYDIK BU KADAR TEDİRGİN OLMAZDIK
Eğer kendi sattığımız malla dışarıdan para girişi sağlasaydık, içeriden üretim yapsaydık ekonomide bu kadar tedirgin olmazdık.
TÜRKİYE'DE BİRKAÇ YIL DAHA KRİZ YOK
Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının verilerine göre Türkiye'de gelecek 1-2 yıl içinde kriz beklenmiyor.
KALİTELİ BÜYÜME ÖNEMLİ
Büyümenin kendisi önemli değil kalitesi önemli. Kaliteli büyümeyi sağlarsak sorunlarımızı büyük ölçüde çözmüş oluruz.
ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN NEDEN VAZGEÇTİ?
Sanayi ülkesi olmaya çalışıyoruz olalım ama tarım ülkesi olmadan sanayi ülkesi olamayız. Türkiye'de ithalata dayalı bir tarım politikası var. Çiftçi üretmekten vazgeçmiş. Büyük şehire gitmiş. Bugün çiftçinin 32 milyar lira borcu var. Köylü tabii üretmez. En pahalı ikinci mazotu kullanıyoruz. Kullanılan mazotun yüzde 65'i vergi.
ARACILAR ARADAN ÇIKSIN ÇİFTÇİ KENDİ MALINI KENDİ SATSIN
Şehirlerde üretici pazarları olsun, aradaki aracıları çıkarın, çiftçi ürettiğini doğrudan tüketiciye satsın. Almayın büyük marketlerden. Tarıma çiftçiye destek verin.
TASARRUF AZ CARİ AÇIK BÜYÜK
Türkiye'de cari açık en önemli sorun. Tasarruflarımız az olduğu için cari açık var.