CHP İzmir Milletvekili gazeteci-yazar Mustafa Balbay dün gece Abbas Güçlü İle Genç Bakış'ta öğrencilerle masaya oturdu. Genç Bakış, yeni formatı ile farklı üniversitelerden öğrencileri biraraya getirerek Türkiye'nin güncel konularına farklı bir pencereden baktı. Soru ve yorumlarıyla Balbay'ı terleten gençler hem Balbay'dan tam not aldılar hem de 2 ay sonrası için seçim planını açıklama sözü aldılar.
İşte programdan satır başları:
TÜRKİYEDE KADIN HAKLARI
-Kadın erkek eşitliği konusunda 130 ülke içinde 120. sıradayız.
-Tapu kayıtlarının sadece %8’i kadınların üzerinedir. Genel anlamda mülkiyetinde ortak olması gerekiyor. Medeni kanunumuza göre mülkiyet ortak ama tapu kaydına baktığımızda taşınmaz mallar konusunda da bir erkek egemenliği var.
NEDEN SİYASETE ATILDI?
-Ben siyaseti hayatımın önüne koymamıştım aslında. Birçok kere teklif aldım.
-1995 yılında Ecevit dedi ki bir çay içelim. Ya bir demeç verecek ya da bir belge verecek diye meclise gittim daha çay gelmeden dedi ki Sayın Balbay sizi artık bu tarafa alalım. Yani siyasete girin. İlk aklımdan ne geçti biliyor musunuz? Tüh be haber değilmiş dedim. Sonra Ecevit’e özür dilerim ben gazeteci olarak devam etmek istiyorum dedim.
-Bu davadan saldırı siyasal olunca bu siyasal saldırıya bir siyasal cevap vermek mücadeleyi o zemine taşımak gerektiğini düşündüm. 32 kitabımın dokuzunu cezaevinde yazdım.
-Kılıçdaroğlu beni hapishanede ziyarete geldiğinde aramızda bir dostluk oldu. Bu dostluğun ardından siyasete girdim.
-Parti meclisine girebilirim diye düşünmüştüm ama olmayınca üzüldüm. Ama küsmeye hakkımız yok.
-Buradan sonra siyasetin neresinde olursam olayım bütün gücümle mücadeleye devam edeceğim. İlle milletvekili oldum olmadım değil ama milletvekili olmak istiyorum.
ADİL YARGILANMA
-Bir insan ömrü boyunca hiç suç işlemeyeceğini garanti edebilir ama hiç yargılanmayacağım diyemez çünkü o sizin dışınızda gelişir. Beklemediğin bir anda kendinizi yargıç karşısında bulabilirsiniz bu yüzden hukuk güvenliği çok önemli ama Türkiye’de elektrik kablosu gibi herkesi çarpabilir.
-Demir parmaklıklar ardından çıkarken kinle nefretle çıkmadım, bizim yaşadıklarımızın başkalarının yaşamaması için bundan sonra mücadele edeceğim demiştim. Pek çok kişi serbest kaldı ama askeri casusluk davasından çok kişi içeride. Onlar için cumartesi günleri eylem yapılıyor tümüne gidemesem de desteklemeye çalışıyorum.
TÜRKİYE’DE HUKUK SİSTEMİ
-Bugün Türkiye’de gerek Cumhurbaşkanı gerek AKP iktidarının en önemli yarattığı erozyonların başında hukuktaki erozyon geliyor.
-Son 4 yılda 6. Yargı paketi geliyor. Ve bir yargı paketi öncekini ortadan kaldırıyor.
-Yargımız biraz portatif onu çıkar bunu tak diye bir hal aldı.
CHP İKTİDAR OLURSA...
-2015 yılında bu ülkede bir iktidar değişikliği olacağına inanıyorum. Bunu başarmamız gerek diye düşünüyorum, AKP içinde hayırlı olur diyorum.
-AKP iktidarında 1000 kişinin çalıştığı bir fabrika açıldı mı? Bu bizim dönemimize yetişmiş dedikleri bir şey var mı? Yok. Bizden önceki 80 yıl diye bir edebiyat başlattılar. Ve sata sata bitiremediler. En son maliye bakanlığı 2014-2015 bütçesini yaparken neleri satacağını duyurdu.
CHP’NİN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR MI?
-CHP çağı yakalama duygusu tarih boyunca hep oldu. Kendini adım adım yenilemeye çalışıyor. CHP’nin bir özü var ve bu öz değişmez. Yeni ne yapılabilir onu arıyoruz. CHP’nin diri bir kadrosu vardır. Partide eleştiriler de olacak tartışmalar da olacak.
MİT CHP’Yİ KARIŞTIRIYOR MU?
-Kılıçdaroglu’nun bir bilgiye dayanarak konuştuğunu, bir bildiği vardır diye düşünüyorum. Bugün ki iktidarın kendisine rakip olabilecek kesimleri etkisiz hale getirmek için her şeyi denediği de bir gerçek.
-AKP iktidarı özellikle de medya operasyonlarıyla bunu yapıyor. Ve şu anda medyada çok kanallı bir tek seslilik var. Bence bu MİT'i beşe katlar.
-1 Mart tezkeresinin reddedilmesinde CHP’nin çok ciddi bir rolü oldu. Biz 1 Mart ardından Irak bataklığına girseydik çok daha tehlikeli bir konumda olacaktık. Çözüm süreci tartışılıyor Selahattin Demirtaş CHP evet demeden olmaz diyor. Bu züğürt tesellisi olarak gelebilir size ama CHP’nin temsil ettiği değerler çok güçlü değerler.
-Biz AKP’ye muhalefet ederek AKP’nin ne kadar kötü yaptığını anlatarak iktidara gelemeyiz. Biz AKP’den daha iyi yöneteceğimizi anlatarak ve ikna ederek iktidara gelebiliriz.
PARALEL YAPI VE CHP
-Ben kişisel olarak al birini vur ötekine diyorum. AKP cemaate sen gizli örgütlendin diyor. Cemaat AKP’ye hırsızsın diyor. Ben de ikiniz de haklısınız diyorum.
ATATÜRK VE CHP
-Atatürk’ü bütün değerleriyle CHP’den daha iyi savunduğunu düşünen partiler var. Ama onların toplum katında aldıkları oy belli.
-Yakın tarihe bir bakarsak siyasi partilerin birçoğunun ömrü bir kuşak bile sürmez ama CHP tek başına gelmiş, çok partili yaşama geçmiş İsmet İnönü iktidarı devretmiş ve parti varlığını sürdürmüş bir parti. Çağa ayak uydurarak bugüne gelmiş.
1.DÜNYA SAVAŞININ 100. YILI DOLAYISIYLA DÜZENLENEN SEMPOZYUMDA NELER KONUŞULDU?
-18 kişi çağırdık o kadar güzel şeyler konuştu ki hiçbir haber değeri taşımadı ve bunu yazmayıp sadece Ayşe Hür ve Murat Belge yazanlara yazıklar olsun diyorum,Türkiye’de tartışma zemini buysa yol alamayız.
-Ayşe Hür çıktı dedi ki Enver Paşa'nın çiftliği vardı orada kimi çocukları aldı eğitti o çocuklara yazık oldu dedi. Enver Paşa'nın torunu çıktı Osman Bayırtepe dedi ki yanlış bilgi veriliyor tarihi bilerek anlatın bilmeden konuşmayın dedem Enver Paşa'nın böyle bir çiftliği yoktur ve düşüncelerini anlattı. Bitince Ayşe Hür yanlış söylediğini, Enver paşanın torunu haklıymış özür dilerim dedi.
DERSİM İLE İLGİLİ CHP ÖZÜR DİLEMELİ Mİ?
-2012 yılında TBMM’nin insan hakları komisyonu Genelkurmaya yazı yazıyor. Dersim olaylarıyla ilgili bilgi ve belgeleri bize gönderin diyor. Şu anda TBMM’de başkanlığını AKP’li milletvekilinin yaptığı bu komisyona 45 bin adet 125 bin sayfa belge geliyor. Ben AKP iktidarına TBMM’ye gelen bu belgeleri açıkla diyorum. Bu taze bir bilgi.-Bir milletvekili olarak diyorum ki her şey açıklansın ve tarihçileride göreve çağırıyorum bu konuda konuşsunlar. Eğer tarihçiler susarsa siyasetçiler kendileri için konuşmaya başlarlar.
-CHP 1954 yılından bu yana Tunceli’de hep 1. Parti. En son 2011 milletvekili seçimlerde %57 oy aldı. Biz Tuncelilere bize çok oy verdiniz özür dileriz mi diyeceğiz.
EMİNE ÜLKER TARHAN DEVAM ETMELİYDİ?
-Emine Ülker Tarhan partiden ayrıldı ayrı bir parti kurdu, ne olursa olsun CHP çatısı altında mücadelesini verdi. Devam etmesinden yanaydım ben. Bu dönemde insanlar hep birlikte hareket edelim diyorlar ama ayrı bir platform kurup giriyorlar.
ALEVİ AÇILIMI
-Cem evlerine statü verilecek açılımı tamamen oyalamadır. Bunca süslü lafların ardından bırakın onları cem evlerine bir ibadethanedir deyin.
-Okullarda verilen dil eğitiminin gerçekten o kişinin inancına göre ona saygı duyarak yapmanız gerekir.
-İktidar Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmek yerine kullanmayı yeğliyor. Alevi açılımıda öyle. Kürt sorununu da öyle.
- Etnik temele yada inanca dayalı siyaset yapmayalım bu değerler o kişilerin kimliği için çok önemli olan ama siyasette kullanılmaması gereken değerlerdir.
CHP’NİN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR MI?
-CHP bir kitle partisi kadro partisi değil. Şu an asıl olan CHP'nin rotasıdır geri kalanı sotasıdır.
-Biz bu ülkenin kuruluşunda üç büyük devrimi gerçekleştirdik. 1. Bu ülkenin kuruluşu 2. Çok partili yaşama geçiş 3. Sosyal devlet kavramına geçiş önümüzde 4. Devrim var bu da demokrasi ve özgürlük devrimi. Biz bunu da başaracağız.
SİLİVRİDE NELER YAŞANDI?
-Mahkemeye yabancı bir heyet geldi. O ara bende Bertolt Brecht’in tiyatro anlayışı kitaplarını okuyorum Brecht'in çok güzel oyunları vardır, sistemi eleştiren welcome Brecht theatre dedim. O gün akşam hakkımızda suç duyurusunda bulundular ve 20 kişi 2 ile 24 yıl arasında sadece mahkeme salonunda konuşmalar nedeniyle hüküm giydi. Balbay hakkında suç duyurusunda bulunması deyince acaba ne olabilir dedim. Bir baktım Balbay mahkeme heyetini breh breh demiş. Ben dedim ki Bertolt Brecht'den bahsettim. Yok siz breh dediniz dediler. Hakkımızda böyle bir soruşturma açılınca Silivri adliyesine ayrıca götürülüyorduk. Çünkü o hakaret suçuna giriyor. O ayrı bir savcının görevi. Savcıya dedim Bretolt Brecht'i kastederek brecht dedim başka bir kastım yoktu. Savcı da sayın eğer Brecht diye birinin yaşadığını kanıtlarsanız koğuşturma yer olmadığını kanaat veririm. Tesadüfen benim koğuştada Brecht’in kitapları vardı. Bakın Bertolt Brecht yaşadı dedim. Bunu kastettim dedim ve ondan sonra takipsizlik kararı verildi.
-Beni Uğur Mumcu'yu öldüren örgüte üyesiniz diye suçladılar. Bizi ruhen çökertmek üzere yapılan bir plandı.
-Tam bir medya mahkemesiydi, medya mahkemesi ayrıca infaz mandası gibi de çalıştılar ve bugün o gazetelerden bazıları hukuk yok diye feryat ediyorlar. Bende onların gerçekten bu feryadını duymak istiyorum. Ama diyorum ki önce geçmişte yaptıklarının bir öz eleştirisini yapın.
ATATÜRK YURTDIŞINA NEDEN ÇIKMADI?
-Atatürk’e dünyadan herkes geldi o dönem gerçekten Atatürk’ün bütün dünya liderlerine İngiltere kraliçesinden İran şahına kadar herkesi bu ülkede ağırladı. Bir kurtuluş savası verdikten sonra Türkiye’nin etrafında bir barış çemberi yarattı.
ANAYASA MAHKEMESİNİN TAHLİYESİ
-Anayasa mahkemesi 5 Aralık 2013' de Mustafa Balbay’ı tahliye edin dedi. Yerel mahkeme 4 gün direndi. 4. günün sonunda akşam saatlerinde tahliye kararı verdiler. Ardından öteki tahliyelerde geldi. 13 Aralık 2013 tarihinde yüz bini aşkın insanın Silivri’ye gelmesi en önemli halkaydı.
-Silivri duvarlarını halk yıktı diyorum.
DEVRİMLER TEPEDEN İNMEDİ
-Devrimler tepeden inme olmadı. Atatürk bütün önemli devrimleri ilan etmeden önce uzun bir Anadolu gezisine çıktı toplumu yokladı. Ondan sonra ilan etti. Örneğin harf devrimi. Nerede ilan etti? Yeni harflere en büyük muhalefetin olduğu yerde İstanbul’da ilan etti. Şapka Kastamonu’da. Atatürk’ün kafasında kadınlara siyasi hakları verme 1920'lerden beri vardı ama hayata geçirmesi çok zordu. 1930'lardan sonra oldu. İşte bunlar tepeden inme değildir. Atatürk’ün meclisinden %25'i şeriat istiyordu. Atatürk herkes benim gibi düşünecek diye despot davranmadı. Meclis Atatürk’e başkumandanlık yetkisini vermeyeceğiz dediler. Atatürk ikna etti Kurtuluş Savaşını yürütüyoruz dedi her 6 ayda bir Atatürk’ün başkumandanlığını uzattılar.
CHP'DE 6 OKUN BAZILARI ESKİDİ Mİ?
-Halkçılık mı eskidi? Milliyetçilik mi eskidi? Devrimcilik mi eskidi? Cumhuriyetçilik mi eskidi? Bugünün koşullarına cevap verecek şekilde zaman zaman tartışılmış ve bugün ki sorunların çözümünde yeniden değerlendirilmiştir.
- 2 ay içinde yeni şeyler söyleyeceğimiz bir CHP vadediyorum size 20. Yüzyılın tarihini biz yazdık 21. Yüzyılın tarihini de biz yazacağız.
ATATÜRK'ÜN MİRASI
-Atatürk’ün sağlığında okuduğu kitap sayısı 3997 Atatürk’ün okuduğu bu kitaplardan altını çizdiği kısımları ayrı bir kitap yaptılar 25 cilt tuttu. Atatürk cephede bile kitap okudu.
-20. Yüzyılın en çok tartışılan kitaplarından biri Huntington’un Medeniyetler Çatışması, o kitapta 20 sayfa Atatürk’ün yaptıklarına yer ayırmıştır.
-Atatürk’ün 3 mirası vardır; akıl, bilim ve değişim. En son Recep Tayyip Erdoğan’da 10 Kasımda bir sempozyumda Atatürk dedi. O da meşruiyet için o noktaya geldi.
-Pek çok lider tanıdıkça küçülür ama Atatürk’ü tanıdıkça büyüdüğünü göreceksiniz çünkü sadece hayatını kitap okuyarak oradan ders çıkarmaya adamış olması bile bizim için bir örnek olmaya aday. En çok tarihi okumuş ve Türkiye’yle karşılaştırmış.
-Davutoğlu "Stratejik Derinlik" kitabında Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış sözünü pasifist bir söylem olarak empirist ülkelerden çekindiği için söylediğini söylüyor, gerçekten kabul edilir bir şey değil. Atatürk dünya ölçeğinde ne kadar kabul edilmiş bir önder ise bugün de hem Erdoğan hem de Davutoğlu’nun dış politikası da onun tam tersi yönünde bizi itibarsızlaştıran bir tablodur.
-Erdoğan Atatürk’ü aşmak istiyorsa onun çiftliğini yok ederek değil yaptıklarının üstüne bir şey koysun.
ATATÜRK VE İNÖNÜ KÜSTÜ MÜ?
-Araştırma bir bilgeye dayalı olarak söylüyorum Atatürk’ten sonra yaşamını yitiren bütün komutanların o dönemin insanlarının yaşamlarının son diliminde hep Atatürk’le barış ilan etmişlerdir. Atatürk’ü sonradan anlamışlardır. Rauf Orbay bir anısında şöyle diyor: "Ben Atatürk’ün hızla diktatörlüğe gideceğini düşündüm meğer yanılmışım"
-Atatürk’ü anlamaları zordu. Zirveye yürüyen herkes yalnızdır biraz. Atatürk’ün hedefi çok ileriydi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
-1982 anayasası tam bir yamalı bohçaya döndü. Bugün ki iktidar yeni bir anayasada çağdaş bir anayasa konusunda samimiyse işe siyasi partiler ve seçim yasasından başlansın.
- Bu iktidarın amacı kafasındaki başkanlık sistemini oturtmak. Biz ise yeni bir anayasadan yanayız.
-AKP toplama bir parti. Evet, çok iyi planları var
-Türkiye’de beş yıl hapis yattıktan sonrada bu acıların bir daha yaşanmaması için ne yapılabilir diyen kafa yoran ve bunun için enerji harcayan insanlar var ve ben onlardan biriyim. Erdoğan 4 ay yattı 15 yıldır mağduriyetini anlatıyor. Ben o yanına girsem mağduriyetin sonu gelmez.
-Arnold Toynbee’nin Türklerle ilgili bir sözü var bu Türkler bir uçurumun kıyısında kayaya tutulmuş güçlü bir insan gibidir. Hiç kimse onları uçurumdan aşağı atamaz. Ama o uçurumdan yukarıda da çıkamazlar. Gelin o uçurumdan yukarı çıkalım. Atatürk’ün üzerine bir şey daha koyabilsek 21. Yüzyılda çok daha ileride olabiliriz diye düşünüyorum.