- Son dönemde Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül emir verdi ve Devlet Denetleme Kurulu devreye girdi ve Özal'ın ölüm şüphelidir diye bir rapor çıkardı. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcısı mezarın açılması talimatını verdi. Biz aile olarak mezarın açılması taraftarı olmamamıza rağmen mezar açılmak zorundaydı, çünkü bu adaletin verdiği bir karardı. Bundan sonra yapılacak olanlar Adli Tıp'ın yapacağı raporlar ve arkasından eğer zehir çıkacak olursa adaletin yapacağı işlemleri tabii ki ben bilemem ama biz aile olarak mezarın açılmasını istemedik. Bundan sonra iş adaletin insiyatifindedir.
"Kürt meselesini bitireceğim" dedi iki gün sonra bir anda vefat etti
- Ben rahmetli babamı en son Türkmenistan'da Azerbeycan'a uğurladım. En son otel odasında benimle iki şey konuştu. Birincisi ömrü vefa etseydi cumhurbaşkanlığından istifa edip siyasete geri dönecekti. İkincisi de "İki gün sonra Türkiye'ye döneceğim, büyük bir siyasi risk alacağım ve Kürt meselesini bitireceğim, çözeceğim bu işi" demişti. Fakat olmadı. Sağlık konusunda hiçbir bir sorunu yoktu, raporları gayet iyiydi. Bir anda vefat etti.
Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Adnan Kahveci, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı...
- Rahmetli Özal'ın normal bir şekilde ölmediğini Türkiye'de vatandaşların yüzde 95'i biliyor. Ben 1999 yılında milletvekili olduğumda rahmetli Özal'ın ölümünün araştırılması için Meclis'e önerge vermiştim. Ama tabii yıllar sürdü bu kabul edilmedi. Sadece rahmetli Özal'ın ölümü ile ilgili değil, Uğur Mumcu'nun ölümüyle başlayan Eşref Bitlis, Adnan Kahveci, Turgut Özal, Hablemitoğlu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın bir silsile halinde helen ölümleri ile Türkiye karanlık yıllar yaşadı. Bu dönemin araştırılması gerekiyor.
19 yıl sonra iç organlarının bile sağlam kalmasının bir hikmeti vardır
Bir öğrencinin "Özal ailesi ısrarla olayın üzerine gidilmesini istiyordu ama şimdi "aman mezar açılmasın" diyorlar, arada birşey mi oldu onları etkileyen, bu tavır değişikliğinin sebebi ne?" sorusu üzerine tekrar yayına bağlanan Ahmet Özal şunları söyledi:
- Biz hiçbir zaman mezarın açılmasıyla ilgili bir talepte bulunmadık. Bizim istediğimiz bu konudaki araştırmanın tam yapılmasıydı. Mesele mezarın açılması değil 1987 yılında Özal'a yapılan suikastın araştırılması, ondan sonra gerekirse mezarın açılmasıydı. Dikkat ederseniz biz mezarın açılması esnasında orada bulunmadık. Çünkü bu bizim istemediğimiz birşeydi. Ayrıca rahmetli Özal öldüğü gün spor yapmadı DDK raporunda zaten bu vardır. Kahvaltıya giderken düştü ve öldü. Ayrıca DDK raporunda kalp krizi değil sadece kalbin durması çıktı. Ağzından köpük çıkan bir adam kalp krizinden ölmemiştir dedi doktorlar. Bu ani ölümdür, bu zehirle olur. O yüzden burada bulunabilecek birşey varsa mezarın açılması doğrudur. Ki bulunabileceğini düşünüyorum ben. Mevtanın 19 yıl sonra iç organlarının bile sağlam kalmasının bir hikmeti vardır. Biz bu olayın aydınlanmasını sonrasında da tekrar 1993'e dönerek Uğur Mumcu'dan başlayan cinayetlerin, 1993-94 yıllarının aydınlanmasını istiyoruz. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Biz intikam peşinde değiliz.