Birbirine çok bağlı Türkan, Dönüş ve Derya isimli kız kardeşlerin hikayesini anlatmaya hazırlanan dizinin yönetmen koltuğunda Eda Teksöz otururken, senaryosunu Betül Yağsağan kaleme alıyor.
İşte Üç Kız Kardeş’in çok konuşulacak karakterleri;
REHA ÖZCAN / SADIK
Sadık karısına, kızlarına daha doğrusu köklerine, sevdalı bir Postane Müdürü’dür. Anne ve babasını küçük yaşta kaybedince kardeşlerinin tüm ailesi olmasından kaynaklı her zaman ailesinin herşeyden önde tutmuştur. Doğduğu Ayvalık’tan ayrılmayı hiç istemese de karısı Nesrin’in isteğine karşı gelememiş, Eskişehir’e yerleşmiştir ama aklı hep köklerinde, Ayvalık’tadır. Ve bir gün dayanamayıp Nesrin’den gizlice Ayvalık’a tayinini istediğinde evliliği bitme noktasına gelmiştir. Ama kızları Dönüş, bu evliliğin de uçurumdan dönüşü olmuştur. Yani Dönüş bebek Nesrin’in Ayvalık’a ve evliliğe dönüşünün simgesi olmuştur. Sadık ve Nesrin, peri masalı hayatı yaşadığını zannettikleri kızları Türkan’ın aslında nasıl bir cehennemde yaşadığını öğrenir. Küçük kızı Derya ise başka bir uçurumun eşiğindedir. Sadık, tüm hayatını kızları ve karısına adasa da birçok şeye gücü yetmeyecektir.
İCLAL AYDIN / NESRİN
Nesrin, Sadık’ın aksine doğduğu topraklara kök salmak değil, o topraklardan kopmak için elinden geleni yapan bir kadındır. Hiçbir zaman Ayvalık’ı ve o dar çevreyi sevmemiş, kendisini onların içinde hep mutsuz ve baskı altında hissetmiştir. Kızları ve Sadık sebebiyle topraklarına dönmek zorunda kalsa da hiçbir zaman gerçek anlamda mutlu olamayacaktır. Nesrin’in hayata karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgası vardır. Ailede onun koyduğu kurallar geçerlidir. Onun bu kuralcı tavrı, öğretmen olmasıyla ilgili olsa da Nesrin doğuştan baskın bir karakterdir. Sadık buna sırf onu sevdiği için boyun eğse de gün geçtikçe Nesrin’in bu başına buyrukluğundan çok rahatsız olacaktır. Nesrin ne yaptıysa ailesi için yapmıştır. Ama bunun Nesrin’in hırslarıyla ilgili olduğunu herkes bilmektedir. Kızlar, ellerinden kayıp gitmek üzereyken Nesrin ve Sadık’ın bitmek bilmeyen hesaplaşması başlayacaktır.
BERKER GÜVEN / SOMER
Ayvalık’ın en varlıklı ailesinin Rüçhan ve Özer’in biricik oğulları. Yurtdışında okuduğu sırada Mine ile tanışmış, ailesinin tüm engellemelerine rağmen onu bırakmamıştır. Türkanla evlenmeye, maddi korkuları sebebiyle göz yummuş ama Türkan’a bir eş olmayacağına söz vermiştir. Onun kalbinin tek sahibi Mine’dir. Ama Somer gün geçtikçe Türkan’ın iyiliğine kayıtsız kalamayacak annesi ve sevgilisinden görmediği anlayışı ve inceliği onda görecektir. Somer, anne gölgesinde büyüyüp sonrasında Mine’nin himayesinde yaşadığını çok geç fark edecektir. Türkan’ın içindeki cevheri gördüğünde belki de çok geç olacaktır.
ÖZGÜ KAYA / TÜRKAN
Türkan, peri masalı içindeki bir Külkedisi, masalsı şatoya kapatılmış bir Rapunzel... Hayatı dışardan masal alemi gibi görünse de kapalı kapıların arkasında sadece Türkan’ın gözyaşları vardır. Türkan, güzelliği dışında hiçbir meziyete sahip olmadığını düşünmüştür hep. Öyle olmasa annesi onu sadece “güzelim” diye sevmezdi. Ailenin ilk göz ağrısı olan Türkan her zaman annesinin güzel, narin, kırılgan kızıydı, onun hep korunmaya muhtaç olduğunu düşünürdü, onu öyle yetiştirdi. O yüzdendir ki Türkan hayatındaki hiçbir şeyi seçme hakkına sahip olmadı. Kocasını da evlendikten sonra yaşadığı cehennem hayatını da kendi seçmedi. Merdivensiz kuleye kapatılmış bir Rapunzel olarak kaderine daha ne kadar razı olacağını kimse bilmemektedir.
ALMİLA ADA / DÖNÜŞ
Sadık Bey ile Nesrin Hanım’ın ortanca kızları, babası Sadık Bey’e huyu suyu en çok benzeyen kızıdır. Edebiyat okumak istemiş ama geçirdiği rahatsızlıklar ve maddi sıkıntılar buna imkan vermemiş, ablası evlenip, kardeşi de üniversiteyi kazanıp evden gidince anne babasıyla bir başına kalmıştır. Kendisini Çalıkuşu romanının Feride’si ile karşılaştıran Dönüş, aslında romanın Munise’si olduğu gerçeğini(Çalıkuşu Feride’nin kızı), yıllar sonra öğrenecektir. Dönüş’ün en büyük aşkı Serdar’dır. Nesrin, Dönüş’ü Serdar’dan hep uzak tutmaya çalışmıştır. Belki bir süreliğine başarılı olmuştur ama yıllar sonra iki aşık yeniden buluşacaktır.
MELİSA BERBEROĞLU / DERYA
Sadık ve Nesrin Hanım’ın en başına buyruk, en açık sözlü, en asi, “Erkek Fatma” lakaplı kızıdır Derya. Kedilere, köpeklere, ağaçlara, kuşa, böceğe karşı sevgi besleyen, onları kollayan, sahiplenen, her birine birbirinden güzel isimler veren Derya mimar olmak niyetindedir. Hayallerinin peşinde koşmak için hiçbir engele takılmaz ama ne yazık ki en büyük engel yine kendisidir. Uçarılığı, tezcanlılığı ve asiliği onu hata yapmaya sürükleyecek, yanlış insanları tercih edecektir. Hayatımın aşkı diye tutunduğu kendisinden yaşça oldukça büyük olan sorumsuz, serseri bir hayat yaşayan Hakan, genç kızı dönülmesi belki de imkansız yollara sürükleyecektir.