Skip to main content
x 

Kim Tutar Erdem'i

Kanal D'nin yeni yarışması Kim Tutar Bizi'nin sunucusu Erdem Yener hızlı yükselişini sürdürüyor.

Kim Tutar Erdem'i
Kim Tutar Erdem'i

TV sektöründeki hızlı yükselişi süren Erdem Yener, geçtiğimiz haftadan itibaren Kanal D’nin yeni yarışması "Kim Tutar Bizi"nin sunucusu olarak izleyici karşısına çıkıyor.
 
Daldan dala atlıyor
 
Cast direktörüyken reklam yıldızı oldu, sonra bir rock albümü çıkardı. Ardından dizi setlerine adım attı. Erdem Yener, dur durak bilmiyor. Genç oyuncu, geçtiğimiz haftadan itibaren de Kanal D’nin yeni yarışma programı “Kim Tutar Bizi”nin sunucusu olarak karşımıza çıkıyor.
 
Gitar çalan çocuktum
 
Erdem Yener, bu hızlı yükselişin ardında “sevgi”nin yattığı inancında: “Daha dün hayatımda her şey çok normaldi. Sadece gitar çalan bir çocuktum... Öne çıkmak gibi bir atağım da olmamıştı. Sanıyorum insanlar sadece oyunculuğumu ya da sadece müziğimi değil, beni sevdiler.”
 
BENİ SEVDİLER
 
Cast direktörüyken reklam yıldızı oldu, sonra bir rock albümü çıkardı. Ardından dizi setlerine adım attı. Şimdi de Kanal D’nin yeni yarışma programı “Kim Tutar Bizi”nin sunucusu olarak karşımızda. Erdem Yener’in bu hızlı yükselişinin sırrı, ‘sevilmesinde’...
 
“Kim Tutar Bizi” ile sunuculuğa soyunuyorsunuz. Öncelikle yarışmanın içeriğinden bahseder misiniz biraz?
- Yarışmamıza kendini genç hisseden, öğrenmeye açık kişiler katılıyor ve dörder kişilik gruplar halinde yarışıyorlar. Onlara deli deli şeyler yaptırıyoruz.
 
Ne gibi ‘deli deli’ şeyler?
- Mesela “Dört kişi toplam dört dakika su dolu bir küvetin içinde nefesini tutacak” diyoruz. Bu görev için beş gün boyunca istedikleri yerde çalışıyorlar. Kameralarımız da beş gün boyunca onları görüntülüyor.
 
Siz bu hazırlık sürecine de dâhil oluyor musunuz peki?
- Ben, sahnede de dizi çekimlerinde de doğaçlama yapmayı çok seviyorum. Bunu programa da yansıtıyorum. Stüdyoda hazırlık görüntüleri yayınlanırken komik bir şey görürsem, durdurup yarışmacılara sorular soruyorum.
 
DAHA DÜN SADECE GİTAR ÇALAN BİR ÇOCUKTUM
 
Cast direktörüyken reklamlarda rol almaya başladınız. Sonra albüm ve dizi geldi. Şimdi de yarışma programıyla karşımızdasınız. Bu hızlı gidişata ayak uydurabiliyor musunuz?
- Daha dün hayatımda her şey çok normaldi. Sadece gitar çalan bir çocuktum... Sanatsal anlamda bu zamana kadar çok şey yaptım aslında ama şimdi işler daha büyük, hayat daha profesyonel. Açıkçası benim televizyona bir iş yapasım yoktu. Dizi projesini de bu programı da çok beğendim ve içinde yer almak istedim. Eğlenebileceğim işlerin içinde olmak istiyorum.
 
Geç keşfedildiğinizi düşünüyor musunuz?
- Benim öyle öne çıkmak gibi bir atağım olmadı ki... Yıllarca cast direktörlüğü yaptım, seçmelerde hiç “Kendimi de çekeyim” diye düşünmedim.
 
Oyunculuğa nasıl başladınız peki?
- Küçükken oyunculuk yapmak istiyordum, bir-iki kere konservatuvar sınavına da girmiştim. Daha sonra cast direktörlüğü yapmaya başladım. Bir gün cast hazırlarken, seçmelere gelenlere yardımcı olmak için iki oyunculu bir rolü hem okuyor hem de oynuyordum. Görüntüleri izledikten sonra rolü benim oynamamı istediler. “Madem insanlar beğendi, ben de oynamaktan hoşlanıyorum, kendimi niye durdurayım?” deyip oynadım. Ve ardından diğer projeler geldi.
 
“BU O ADAM MI!” DİYENLER OLUYOR
 
Daha çok hangi mesleğinizle tanınıyorsunuz?
- Genel olarak oyunculuğum biliniyor. Ama gençler, oyunculukla müziği eşit derecede biliyorlar. Mesela internette altı sene önce Tanju Eren’in albümüne yazdığım şarkıyı paylaşıyorlar, bu benim için sevindirici. Sanıyorum insanlar sadece oyunculuğumu ya da sadece müziğimi değil, beni sevdiler.
 
Televizyonun, sahne programınıza etkisi oldu mu?
- Evet, olumlu bir etkisi oldu. Çünkü dinlemeye gelenler, gitmiyor! Hâlâ zaman zaman “Bu o adam mı” tepkisini alıyorum. “Belki’yi söyleyen adam ile Avea reklamlarında oynayan adam aynı mıymış!” diyenler oluyor.
 
Twitter’ın aktif kullanıcılarındansınız. Siz de “Neler yazmışlar hakkımda?” deyip sitede adını aratanlardan mısınız?
- Bugüne dek hakkımda binlerce twit okudum. Bir televizyon programına çıkıyorum, ertesi gün Facebook ve Twitter’da neler yazıldığını okumam dört saat sürüyor. Okuyorum, çünkü kendimi yenilemek istiyorum.
 
“HALK BUNU İSTİYOR” DİYEREK ŞARKI YAPMAM
 
Albümünüz “Kirli” tam bir rock albümüydü. Neden daha popüler bir işe imza atmadınız?
- Ben insanların istediği şeyleri veren biri değilim. Yani “Halk bunu istiyor” denildiğinde kabul edersem, yanlış bir şey yapmış olurum. Halk bunu hissediyor diye şarkı yaparsam adı jingle olur, sipariş şarkısı olur. Albümlerde vizyon paylaşıyorum, çünkü aksi halde yapmak istediğim şeyden uzaklaşırım.
 
İkinci albüm için Fethiye’de kayıt yapıyordunuz. Ne zaman dinleyebileceğiz yeni şarkılarınızı?
- Takvim yapmayı sevmiyorum. Bittiği zaman kaç şarkı yaptıysam, o kadar şarkıyla çıkacak albüm. Şu anda yaşadığım dönemi anlattığını düşündüğüm, dil birliği olan şarkıları bir araya getireceğim. Ama bu üç şarkı da olabilir, 50 şarkı da...
 
MAHSUN’UN MİZAHİ YÖNÜ KUVVETLİ
 
Erdem Yener, Mustafa Sandal’ın evine gidip Yaman’la oynamaktan ve Sinan Tuzcuoğlu ile maça gitmekten büyük keyif alıyor.
 
Yaz aylarını Fethiye’de kendi kurduğu stüdyoda geçirmiş. Şu sıralar ikinci albümüne girecek şarkılar üzerinde çalışıyor.
 
“Başrolde Aşk”ın yapımcısı Mahsun Kırmızıgül’ün mizahi yönü kuvvetli biri olduğunu düşünüyor. Kırmızıgül ve Mustafa Sandal’la birlikte ilginç bir “müzisyen oyuncu” ekibi kurduklarını söylüyor.