Azize, diğer hemşirelerle birlikte hasta ve yaralanan askerlere ilaç götürmek için yanaştıkları kıyıda cinsel istismara maruz kalmıştı. Dahası herkes tek tek öldürülmüş, Azize şans eseri hayatta kalmıştı. Azize’nin savaşı o gün, o kıyıda başlamıştı. İngiliz Charles Hamilton, savaşın gidişatı için bu hakikatin başta Cevdet olmak üzere herkesten saklanmasını istemişti. Zira Cevdet’in bu durumu bilmesi, Yunan Ordusu içerisindeki gizli vazifesini sürdürmesini de engelleyecekti. Cevdet, Azize’ye yapılan olayın sorumlularını bizzat öldürmek için harekete geçeği düşünülmüştü.
Üstelik İngiliz Hamilton, Azize’yi İzmir’de gören Yunan Spiros’u bile gizli tutulması adına acımadan öldürmüştü. Cevdet, İngiliz Charles Hamilton’ın kendisinden bir şeyler sakladığını düşünse de bir sonuca ulaşamamıştı. Dağıstanlı’nın yanında Yanık Efe adıyla bilinen Tevfik, canı karşılığında Cevdet için çalışmaya başlamıştı. Tüm efelerin Dağıstanlı’ya karşı gelmelerini sağlamış ve Dağıstanlı’nın tüm kontrolünü kaybetmesini başarmıştı.
Tevfik’ten intikam almaya çalışan Cevdet, onu öldürmemek için hiçbir neden göremez. Tevfik’i kullandıktan sonra cezasını bizzat kendi elleriyle yapmak ister. Tevfik ile Cevdet’in yüzleşmesi ise gizli hakikati ortaya çıkarır. Tevfik, Azize’nin yaşadığını söyler ve yerini sadece kendisinin bildiğini öne sürer. Cevdet, duydukları karşısında adeta şok olur. Öldü zannedilen Azize’nin yaşadığını öğrenmesi onu harekete geçirir. Cevdet, Azize’nin peşine düşer ve tutulduğu kulübeyi bulmayı başarır.
Bu havadis İngiliz Charles Hamilton’ı çılgına çevirir. Tevfik’i öldürmeye hazırlanan Hamilton, milli mücadelede önemli bir darbe alındığının farkındadır.
