Biri Anadolu (Barca), diğeri Avrupa Yakasının (MKC) en iddialı Organize Şube komiseridir. Barca (Mert Barca), kendisine düzenlenen bir suikast sonrasında -karnında bebeği olmak suretiyle- eşini kaybeder. Olayın travmasıyla hayata bakışı tamamen değişir. Dış görünüşüne ve hayatına pek önem vermeden yaşamaya başlar. Deli dolu durumu onu sürekli ölümün eşiğine getirir. MKC (Mustafa Kerim Can) ise, Barca'nın tam zıttı bir karakterdir. Titiz ve bir o kadar da bakımlı birisidir. Onun da aile sorunları vardır. Aşırı kontrolcü tarafı yüzünden eşi Yağmur'dan (Öykü Karayel) ayrılmıştır ve Mehmet Kaan Can isminde de bir oğlu vardır. 

Barca ve MKC aynı polis akademisinden mezundurlar. Akademideki rekabetleri ile ün salmışlardır. Mezun olup göreve başladıktan sonra her ikisi de çok başarılı bir polis olmuşlardır. Akademideki rekabetleri ise, bulundukları yakalarda devam etmiştir. Birbirlerini pek sevmeyen bu ikilinin yolları bir operasyonla birleşir. Barca'nın bu olayı fazla kişiselleştirdiğini düşünen Yüksel Amir -çünkü, eşini öldürenlerin içinde olduğu büyük bir çetedir bu ve Barca eşini öldüreni bulmakta kararlıdır- dosyayı ondan alıp MKC'nin ekibine verir. Barca'nın olayı bırakmaya hiç niyeti yoktur. MKC'nin ekibi baskına hazırlanırken Barca'da oradadır. Onu görenler şaşkınlıklarını gizleyemezler. Orada olmaması gerekmektedir ve güzel planlanan operasyona ket vuracağını düşünmektedirler. Olaylar bu noktadan sonra karışır...